Seas are the common heritage of mankind in social, cultural, economic and biological aspects. Whereas, marine pollution poses the closest danger to this heritage site. While sea pollution from the vessels has been subjected to many academic studies, marine pollution from land-based facilities has been ignored for many years. In this study, technical aspects of the land-based marine pollution are primarily taken into account and the term of shore facility is scrutinized. Moreover, marine pollution caused by the pollutants from shore facilities is introduced. Finally, the legal basis and the legal character of the civil liability of pollution damage caused by shore facilities have been attempted to discuss in accordance with the Law Pertaining to Principles of Emergency Response and Compensation for Damages in Pollution
of Marine Environment by Oil and Other Harmful Substances. In conclusion, the general provisions regarding the strict liability in the Code of obligation and the related clauses of Environmental Law are suggested to solve the issue of pollution damage from the land-based facilities those of which overwhelmingly participate in dangerous activities.
Pollution from shore facilities Marine Pollution Liability Land-based Facilities Marine Environment
Denizler sosyal, kültürel, ekonomik ve biyolojik açıdan insanlığın ortak mirasıdır. Kirlilik ise bu mirasın karşısındaki en büyük ve yakın tehlikedir. Gemi kaynaklı kirlenme birçok akademik çalışmaya konu olmuşsa da, kıyı kaynaklı kirlenmenin önemi yıllardır göz ardı edilmiştir. Bu çalışmada öncelikle konunun teknik boyutu ele alınmış ve kıyı tesisi kavramı irdelenmiştir. Kıyı tesisleri kaynaklı kirleticilerin denizlerde yol açtığı kirlenme hususu ortaya konularak ortaya çıkan kirlenmeden doğan zarar tespit edilmeye çalışılmıştır. Sonrasında, kıyı tesisleri kaynaklı kirlenmeden doğan zararlardan hukuki sorumluluğun niteliği ve dayanağı 3.3.2005 tarih ve 5312 sayılı “Deniz
Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun” kapsamında incelenmiş ve bu kanunun uygulanabilirliği tartışılmıştır. Sonuç olarak, tümü tehlikeli faaliyetler yürüten kıyı tesislerinden kaynaklı kirlenmeden doğan zarara Çevre Kanunu ve Borçlar Kanunu’nun tehlike sorumluluğunu düzenleyen genel hükümleri çerçevesinde çözüm bulunması önerilmiştir.
Kıyı Kaynaklı Kirlenme Deniz Kirliliği Sorumluluk Kıyı Tesisi Deniz Çevresi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 78 Sayı: 4 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.