Nitel araştırma yöntemlerinden fenomonoloji kullanılarak gerçekleştirilen bu çalışmada, tarihi çağlarda Afrika kıtasının bilinirliği üzerinde durulmuş ve özellikle Sanayi Devriminden sonra kıtanın sömürgeciler tarafından masa başında ve haritalar üzerinde, ekonomik çıkarlarına uygun olarak, düzmece sınırlarla nasıl paylaşıldığı açıklanmıştır. XX. yüzyılla birlikte Afrika devletleri bağımsızlıklarını kazanmış görünseler de neokolonial uygulamalarla sömürünün nasıl devam ettirildiği ve bunu sağlamak için sömürgeci güçlerin hangi menfi uygulamaları sürdürüldüğü ortaya konmuş ve Avrupalı sömürgecilerin kıtaya acımasız yaklaşım ve uygulamalarına karşı Türklerin kıtaya insani ve medeni yaklaşımları sergilenmiştir. Bu anlamda Batılı devletler ve Türkler tarafından çizilen haritaların örnekleri verilmiştir. Zira haritalar geçmişten günümüze, günümüzde ve günümüzden geleceğe uzanan güçlü bir iletişim aracıdır. Bu nedenle devletler ve uluslar için adeta bir tapu senedi hüviyetindedir. Bir devlet ve ulus hatta uluslar arası destekle bir birey olarak, eski ya da yeni bir harita üzerinden sizi ilgilendiren/ilgilendirmeyen alanlar üzerinde hak iddia edebilirsiniz. Bu haritanın öncesi, çizildiği dönem ve sonrası için iddialarınızı, işgal ve istilalarınızı desteklemek için delil olarak kullanabilirsiniz. Bir dünya, kıta veya ülke haritasını masa üzerine serip beğendiniz alanları kendinize ayırıp partnerlerinize gücünüz nispetince bunu dikte ederek ya da -kavgaya gerek yok herkese yeter mantığıyla- barışçı bir şekilde(!) paylaşımda bulunabilirsiniz. Daha da ileri giderek hiç olmayan tarzda ve tamamen uydurma bilgilerle dolu haritalar hazırlar ve bunları servis edebilirsiniz. Ardından oluşan tepkileri ölçer ve ısrarlı tavırlarınızı uluslar arası alanda kanıksatır, kabul edilmesini bile sağlayabilirsiniz. Bütün bu uygulamalar, Batılı devletler tarafından Afrika kıtasını kolonileştirmek ve sömürmek için kullanılan uygulamalardan bazılarıdır. Bu tür uygulamaların örneklendirilmesi çalışmanın amaçları arasındadır.
Türkler Batılı Afrika yeni sömürgecilik colonial kartografya
In this study, using phenomenology from qualitative research methods, focuses on the awareness of African continent in historical times. After the Industrial Revolution, it was explained by the colonists on the table and on the maps, how they were shared with fictitious limits in accordance with their economic interests. XX. century African States gained their independence, though they look, not how neocolonial practices of exploitation was continued, and to achieve this, the colonial powers, which have been demonstrated where the ugly practices are carried out. European colonialists to the continent and the relentless approach of the Turks against humanitarian practices on the continent and is an example of a civilized approach. In this sense maps from past to present, present and that extends from the present to the future is a powerful communication tool. For this reason, occupies a prominent place in States and nations for almost a deed. State and even a nation with international support, as an individual, old or new that interests you on a map/on the fields that pertain to you can make a claim. This map is drawn before period and your Claims For the post, you can use as evidence to support your invasion and occupation. World, continent or country map on the table spread out like it dictates your strength nispetince isolate yourself and your partner, or by the fields -no need to fight, enough for everyone with logic - peaceful (in a good way!) you can share it. He went even further and never non-fabrication style and maps full of information to prepare and you can serve them. You can have your attitude, then gauge reactions and aggressive to be accepted, even internationally. All these applications are some of the practices used by Western states to colonize and exploit African continent. Examples of such practices are among the objectives of the study.
Diğer ID | JA75FG64FD |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 61 |