ÖZ
Zaman mefhumu, evreni, evrendeki oluşu
açıklayabilmemizde en temel rolü üstlenen kavramlardan biridir. Söz konusu kavram,
farklı disiplinlerde farklı karşılıklara sahiptir. Muhammed İkbâl, evrendeki
her şeyin birbirine organik bir bağla bağlı olduğunu düşündüğünden zaman
kavramını topyekûn bir mânâda düşünmüştür. Ona göre hayatın her alanı
birbiriyle ilişkilidir ve bu alanlar insanla bağlantılı olduğundan daha fazla
Tanrı’yla bağlantılıdır. Bu düşünce onu, zamânı ilâhî açıdan yorumlamaya
yöneltmiştir. İkbâl, Tanrı’yı anlamanın en önemli delillerinden biri olarak
zaman kavramını öne sürer. Nitekim varlığın varlığa gelmesi, hayat bulması, yok
olması gibi evreler hep bir zaman içinde meydana gelir. Dolayısıyla zamânı anlamak
yaratıcının edimlerini anlamayı mümkün kılar. İkbâl, hakîki zamânı anlamak için
doğa bilimlerinden çok tasavvuf düşüncesini bilmek gerektiğini düşünür. Mevlânâ
Celâleddin-i Rûmî’nin görüşlerini benimseyen İkbâl, gerçek zamâna ulaşmayı aşk
ile mümkün görür. Bu sayede, insan için zamânın önemi kalmaz; insan, artık
zamânın hükmettiği değil zamâna hükmeden rolünü üstlenir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mayıs 2019 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 72 |