Milli Mücadele’nin kazanılmasından sonra sıra yeni Türk devletinin sosyal, siyasi ve ekonomik temellerinin atılmasına gelmişti. Daha Lozan Antlaşması imzalanmadan evvel Mustafa Kemal Paşa, ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlığın hiçbir anlam ifade etmeyeceğinden yola çıkarak, milli bir ekonomiye olan ihtiyacı belirtmiştir. Milli Ekonomi anlayışı İttihat ve Terakki yönetiminden kalan bir mirastı. Buna göre bağımsız bir ekonominin yolu milli ekonomiden geçerdi. İzmir İktisat Kongresi sonrası Ankara yönetimi Osmanlı’dan miras alınan ekonominin envanterini ortaya çıkarmak amacıyla Başbakanlık İstatistik Kurumunu oluşturdu. Bu kurum 1927 yılında Türkiye’nin ekonomik faaliyetlerinin ayrıntılı bir haritasını çıkarmaya çalıştı. Bu harita bundan sonra yapılacak ekonomik atılımların yol haritasını çıkarması açısından önem taşımaktadır. Çünkü Türk devleti özellikle doğu bölgesi için oluşturduğu Umumi Müfettişliğinin işini kolaylaştırmak istiyordu. Bunu gerçekleştirmenin yolu da bu sayımlardan geçmiştir. Bu çalışmanın amacı 1927 yılında yapılan tarım, hayvancılık ve sanayi sayımlarının Urfa özelinde değerlendirilmesini içermektedir. İl merkezi ve ilçelerdekitarım, sanayi envanterleri Urfa ekonomisi için önemli değinilebilecek bilgiler mevcuttur. Bu bilgiler ışığında Urfa’nın bir tarım ve hayvancılık kenti olduğu gerçeği ön plandadır. Ayrıca Urfa’nın yüzölçümü dikkate alındığında ekilebilir alanların sınırlı olması, ekonomik faaliyet çeşitliliği bakımından sorgulanması gerekmektedir. Urfa’nın bazı ilçelerinin ekonomik anlamda sınırlı bir yapıda olması da dikkat çekicidir. Özellikle Harran ve Hilvan gibi ilçelerin Urfa’daki ekonomik dağılım içerisinde diğer ilçelere nazaran geri plandadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 10 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 74 |