Aim: This study aims to investigate the possible roles of irisin as a biomarker in the diagnosis and follow-up of osteoporosis.
Methods: A total of 32 postmenopausal osteoporotic and 23 healthy postmenopausal women were received in this study. Bone mineral densitometry (BMD) measurements were done for all patients and control groups. Clinical follow-ups were performed every 3 months. To elicit post-treatment values, at the end of the 12-month follow-up period, all patients underwent BMD and biochemical parameters. Serum irisin concentrations were measured by competitive Enzyme-Linked Immunosorbent Assay (ELISA). The detection range of the used kit was 0.5-30 ng/ml.
Results: T-scores were determined as -3.28±0.6 in the BT group (Before treatment) and -2.49±0.7 in the AT group (After-Treatment), and -0.7±0.4 in the control group (C). Significant differences were observed in T scores between BT and AT (p<0.001), BT and C (p<0.001), and AT and C (p<0.001) statistically. Significant differences were observed between BT and C (p<0.001) and AT and C (p=0.002) statistically. There was no significant difference between BT and AT values (p=0.327) statistically. At the correlation analysis, irisin was positively correlated with T score (p=0.01, r=0.25) and 25-OH-D (p=0.02, r=0.23), and negatively correlated with development of osteoporosis (p=0.02, r=-0.23). According to the ROC analysis, irisin levels of 4.1 ng/ml or less can predict pre-treatment osteoporosis with 65.6% specificity and 60% sensitivity (AUC: 65.8%, p=0.014).
Conclusion: We concluded that irisin was a protective factor against osteoporosis. It may be used as a biomarker in the diagnosis of osteoporosis.
Amaç: Bu çalışma, osteoporozun tanı ve takibinde bir biyobelirteç olarak irisinin olası rollerini araştırmayı amaçlamaktadır.
Yöntemler: Bu çalışmaya toplam 32 postmenopozal osteoporotik ve 23 sağlıklı postmenopozal kadın alındı. Tüm hasta ve kontrol gruplarında kemik mineral dansitometri (KMY) ölçümleri yapıldı. Klinik takipler 3 ayda bir yapıldı. Tedavi sonrası değerleri ortaya çıkarmak için 12 aylık takip süresinin sonunda tüm hastalara BMD ve biyokimyasal parametreler uygulandı. Serum irisin konsantrasyonları, rekabetçi Enzyme-Linked Immunosorbent Assay (ELISA) ile ölçüldü. Kullanılan kitin algılama aralığı 0,5-30 ng/ml idi.
Bulgular: T-skorları BT grubunda (Tedavi öncesi) -3,28±0,6, AT grubunda (Tedavi Sonrası) -2,49±0,7 ve kontrol grubunda (C) -0,7±0,4 olarak belirlendi. BT ve AT (p<0,001), BT ve K (p<0,001) ve AT ve K (p<0,001) arasında T skorlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gözlendi. BT ile K (p<0,001) ve AT ile K (p=0,002) arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar gözlendi. BT ve AT değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,327). Korelasyon analizinde irisin, T skoru (p=0,01, r=0,25) ve 25-OH-D (p=0,02, r=0,23) ile pozitif, osteoporoz gelişimi ile negatif korelasyon gösterdi (p=0,02, r=-0,23). ROC analizine göre, 4,1 ng/ml veya daha düşük irisin seviyeleri, %65,6 özgüllük ve %60 duyarlılıkla tedavi öncesi osteoporozu öngörebilir (EAA: %65,8, p=0,014).
Sonuç: İrisinin osteoporoza karşı koruyucu bir faktör olduğu sonucuna vardık. Osteoporoz tanısında biyobelirteç olarak kullanılabilir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Orjinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 6 Sayı: 2 |