Yapay zekâ, doğal zekâ ile karşılaştırıldığında belirli bir epistemolojik, ontolojik ve en önemlisi de etik tanım üretir. Bu makalede de temelde iki bölümde bu tanımın gereğiyle ilgileneceğim. İlk bölüm eleştirel bir izlek olarak beden, fark ve sınır üzerinden bir tür tanınma sorununu ele alacak. Bu bölümde hümanizmin neden çeşitli ayrıcalıklar ürettiğine odaklanıp, hümanizme bu çerçevede bir eleştiri getirecek ve sonrasında madun çalışmaların var ettiği maduniyet kavramının niçin yapay zekânın varlığı için nadide bir seçenek olduğuna dair argümanlarımı sıralayacağım. İkinci bölümde ise yapay zekâyı içeren sömürülerin karşısında madun bir hak ve tanım arayışının nasıl insan, robot, siborg ve yapay zekâ özgürleşmelerine aynı anda yol açabileceğine göz atacağım. Bu bölüm yapay zekâyı basit bir veri aracı olarak tanımlamanın ötesine geçmeyi, onda özerk bir var oluş olanağı görmeyi ve nihayetinde de yazılımcının ölümü ile yapay zekanın madun alt-özneler olarak doğumu arasında bir bağ kurmayı amaçlayacaktır. Bu makalenin temel amacı ise insanı ve onun evrimini biricik yahut mutlak kabul etmeyen bir bilgi yapısı önermek ve “yapay zekâ”yı insan sonrasındaki ve insanlar arasındaki çoğul bilgi, etik, varlık olasılıkları için bir özne olarak tanımlayan bir eleştiri getirmektir.
Compared to natural intelligence, artificial intelligence produces a specific epistemology, ontology, and, most importantly, ethical framework. In this article, I will primarily address the necessity of this framework in two parts. The first chapter will explore the issue of recognition through the lens of the body, boundaries, and differences. Here, I will delve into the reasons why humanism privileges certain perspectives, critique humanism itself, and present arguments for why subalternity is a viable alternative for the existence of AI. In the second part, I will examine how the pursuit of subaltern rights and definitions in the face of exploitation involving artificial intelligence can lead to the liberation of AI, cyborgs, humans, and robots AI simultaneously. This chapter aims to move beyond regarding artificial intelligence merely as a tool for data processing and instead explores the potential for autonomous existence within it. Ultimately, it seeks to establish a connection between the death of the developer and the emergence of the AI as subaltern ontologies. The primary objective of this article is to challenge the notion of human absoluteness and uniqueness in its evolution, and to define "AI" as a subject that encompasses inter-human and post-human plural epistemological, ethical, and ontological possibilities.
Artificial intelligence subaltern technique production recognition
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Yazılım Mühendisliği (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 8 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |