İt was planned to investigate the efficiency of US-guided fine-needle aspiration biopsy betvveen 1992 and 2004 in 33 patients who had lesions in adrenal glands in our department. Of 22 patients who were follovved-up, 4 were vvomen and 18 were men (women/men rate= 22.2%); mean age was 54.0 ± 13.0 years, ranging betvveen 27 and 75 years. İn 63.6% (14 patients) and 36.4% (8 patients) were located in the right and left adrenal glands respectively. The diameters of lesions varied betvveen 2.5 cm and six cm. Evaluation of success (accuracy) was realized in 22 patients having definitive diagnosis. Ali 5 patients (23.0%) diagnosed, inadequate material, was accepted false negative. The diagnosis of lipoma was established, but second tissue diagnosis was vvell-differentiated liposarcoma. The diagnosis of suspected malign ıvas found successful if outcome was maiignant pathologically or clinically. Among nine patients evaluated as maiignant and six patients suspected maiignant there tvas no patient who was found benign vvith pathologic or clinical diagnosis, false positivety. The specificity was 100%. Ali the patients of seven patients vvith metastasis and six patients suspected maiignant had metastases originated from various organs. Totally six patients were false negative. Of two patients who were diagnosed benign one was lipoma falsely, the other adenoma accurateiy. The sensitivity and accuracy were 71.4% and 73.0% respectively. There was detected no difference in the success due to gender and right-left localizations (p> 0.05). Percutaneous US-guided fine-needle aspiration biopsy is a saf e and effective method aiming to diagnose in the patients vvith adrenal gland masses greater than 2.5 cm. İt should be repeated vvith CT-guided or vvith endoscopic US-guided, if needed in left adrenal gland, if it is not concluded.
Çalışmamızda, kliniğimizde son 12 yılda (1992-2004) yapmış olduğumuz adrenal bez tezyonu olan 33 olguda, yalnızca US eşliğindeki ince iğne aspirasyon biyopsisinin etkinliğini araştırmayı planladık. Takip sonucu olan 22 olgunun, 4'ü kadın, 18'i erkek (kadın/erkek oranı= %22.2) ve yaş ortalaması 54.0 ± 13.0 yaş (27-75 yaş) idi. Yirmi iki olguda (kayıp 11 olgu dışında) lezyonların %63.6'sı (14 olgu) sağ adrenal bez, %36.4'ü (8 olgu) sol adrenal bez yerleşimliydi. Lezyonların boyutları 2.5-6 cm arasında değişiyordu. Olgulardan kesin tanı elde edilen 22 olguda başarı (doğruluk) değerlendirmesi yapıldı. Yetersiz materyal sonucu alınan 5 (%23.0) olgu, yanlış negatif kabul edildi. Bir olguda lipom tanısı kondu, ancak ikinci doku tanısı düşük 'grade'li liposarkom idi. Şüpheli malign tanısı, patolojik veya klinik olarak malign çıktığında, başarılı olarak kabul edildi. Malign olarak değerlendirilen dokuz olgu ve şüpheli malign tanısı alan altı olgudan, daha sonra patolojik tanı veya klinik bulgularla benign olduğu anlaşılan yanlış pozitif hiçbir olgu olmadı. Özgüllük %100 bulunmuştur. Yedi metastaz ve altı şüpheli malign olgunun tümü, değişik organlardan kaynaklanan metastaz olarak bulunmuştur. Toplam altı olgu yanlış negatif olarak değerlendirilmiştir. Benign tanısı alan iki olgudan biri yanlışlıkla lipom, diğeri doğru olarak adenom tanısını almıştır. Duyarlılık %71.4 ve doğruluk %73.0 idi. Cinsiyet ve sağ-sol lokalizasyona göre, başarı farklı bulunmamıştır (p> 0.05). Adrenal bezde, > 2.5 cm kitlesi olan hastalarda tanı koyabilmek amacıyla, perkütan US kılavuzluğunda yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisi güvenilir ve etkin bir yöntemdir. Sonuç alınamazsa, bilgisayarlı tomografi veya sol adrenal bezde gerekirse endoskopik US kılavuzluğunda tekrarlanmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 39 Sayı: 2 |