Körfezin iki yakasında bulunan İran ve Suudi Arabistan’ın bölgedeki çıkarları büyük oranda birbirleriyle örtüşmektedir. Bu örtüşmenin sebebi olarak ta aralarında büyük bir rekabet ortaya çıkmaktadır. Bu rekabetin sonucu olarak bölgesel etkinlik için destekledikleri bazı gruplar üzerinden Vekalet Savaşlarını yürütmektedirler. Özellikle 1979 yılında İran’da gerçekleşen İran İslam Devrimi sonrasında Ayetullah Humeyni’nin ülke yönetimine geçmesi sonucunda ilişkiler giderek kötü bir hal almaya başlamış ve bu dönemin başlarında ilişkiler çıkmaz bir hale gelmiştir. Bölgede bu çıkar tartışmalarının temel nedeni bölge coğrafyasına hakim olma ve enerji kaynaklarını kullanabilme isteğidir. Enerji kaynaklarında söz sahibi olmak demek bölgede etkin olma ve diğer ülkeleri kendi mecbur bırakmak anlamına gelmektedir. Bu çıkar çatışmalarının gölgesinde diğer önemli rekabet ise mezhepsel rekabettir. İran İslam devriminden sonra özellikle ilişkilerin bozulmasının temel nedeni olarak İran’ın devrimi komşu ülkelere de yaymak istediği söylentisi üzerine ilişkiler çıkmaz bir hal almaya başladı.1989 yılından itibaren ilişkiler yumuşamaya başladı ancak 2001 yılından itibaren yeniden ilişkiler gerilim dönemine girmiştir.2011 yılında Arap Baharının ortaya çıkmasıyla birlikte bölgede etkili olan süreç yüzünden iki ülke bölgedeki diğer ülkelere destek olmayı amaçlamışsa da süreç sonunda birçok rejim ve iktidar yıkılmıştır.
Çalışmama katkılarınızdan dolayı AHİ EVRAN AKADEMİ DERGİSİ ailesine yayın hayatında başarılar dilerim
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ekim 2020 |
Kabul Tarihi | 1 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 2 |