Many definitions of Sufism have been made. Sufism is a general attitude towards the world. The Sufi thought “a morsel and a dervish’s coat” concept, keep one of the world's charm, not to represent the world's prisoners. Because there is an excessive ambition against human nature and in the world and its contents. If these emotions and thoughts are not braked, the person starts to behave as if he is going to swallow the world and to exhibit a personality with an avarice. For this reason, al Taha Surah 131 verse, as the essence of the life of the world, the people to test and benefit them to benefit from the goods and sovereignty is not recommended. In Addition, Najim Surah there is an equilibrium with the expression de “there is only work for man”. Here, the Sufis “a morsel and a dervish’s coat” should be analyzed in terms of social justice and economics. The idea of “a morsel and a dervish’s coat” has had an impact on economic life. As mentioned above, this thought is expressed by the Sufis. As some economists claim, the society formed by individuals who have this idea is economically backward and unable to progress? In order to determine this, we need to look at the economic life of the Ottomans and the Seljuks, where Sufism is the most common in social life. In addition, the purpose of bringing this idea to the person in Sufi education should be revealed. Therefore, in our study, what does it mean for “a morsel and a dervish’s coat” in Sufism? How does this sense of life cause emotions and thoughts in individuals, how does it affect social justice and economic life? etc. the issues will be explained.
Tasavvuf düşüncesinde “Bir lokma ve bir hırka” anlayışı dünyanın cazibesine kapılmamak, onun esiri olmamayı ifade etmektedir. Çünkü insanın fıtratında dünya ve içindekilere karşı aşırı bir hırs vardır. İnsanın bu duygu ve düşünceleri frenlenmezse sanki dünyayı yutacakmış gibi davranmaya ve tûl-i emel sahibi bir kişilik sergilemeye başlar. Bu nedenle Taha Suresi 131. ayette, dünya hayatının ziyneti olarak, insanları imtihan etmek için ve onlara fayda sağlaması maksadıyla verilen mal ve saltanata rağbet edilmemesi öğütlenmektedir. Bunun yanında Necm Suresi 39. ayette zikredilen “İnsan için ancak çalıştığı vardır.” ifadesi ile de bir denge ortaya konmaktadır. İşte sûfilerin “Bir lokma ve bir hırka” anlayışı sosyal adalet ve ekonomik açıdan tahlil edilmesi gerekir. “Bir lokma ve bir hırka” anlayışı ekonomik hayata nasıl bir etkide bulunmuştur? Yukarıda da ifade edildiği gibi bu düşünce sûfiler tarafından dile getirilmektedir. Bazı iktisatçıların iddia ettiği gibi bu düşünceye sahip olan bireylerin oluşturduğu toplum ekonomik olarak geri kalmış ve ilerleyememiş midir? Bunu tespit edebilmemiz için, tasavvuf kültürünün toplumsal hayatta en yaygın olduğu Osmanlı ve Selçuklular zamanındaki iktisadi hayata bakmamız gerekir. Ayrıca bu düşüncenin tasavvuf eğitiminde kişiye kazandırılmasının amacı ortaya konulması gerekir. Bu nedenle makalede, tasavvuf düşüncesinde “Bir lokma ve bir hırka” anlayışı ne anlama gelmektedir? Bu hayat anlayışı bireylerde ne gibi duygu ve düşünceye sebep olmakta, sosyal adalete ve iktisadi hayata nasıl etkide bulunmaktadır? vb. meseleler izah edilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |