The punishment of Rajm is one of the important issues of Islamic law. In this article, we have tried to discuss the approaches and aims of fiqh and hadith sources on the subject, which is covered under the title of Kitab al-hudūd, in the context of justification. This justification is based on the Holy Qur'an, hadiths, sunnah and actual practices. While some opinions refer to the existence of the phrase described as the verse of recompense, the hadiths are not considered sufficient in terms of authenticity by some opinion holders.But what has happened is that this practice has been historically practiced. This is what is meant by the term Sunnah. In addition, the formation of ijma' for later periods indicates that the issue is closed. Although ijma' is defined as the consensus of the mujtahids on any Sharia ruling, in fact, it is the clarification of the issue that there is no more disagreement on that ruling. In this respect, reading the issue of stoning and other issues in the same vein is a manifestation of respect for the predecessor scholars by bringing about different discussions.
There is no verse in the Holy Qur'an that corresponds to the punishment of Rajm, whose authenticity is emphasized by the Sunnah and ijma'. The verse of jaldah, which raises the issue of the abrogation or annulment of the punishment, is the focal point of the debate. At the same time, the meanings attributed to the word muhsanāt in verses 24 and 25 of Surah al-Nisa change the course of the issue. Making a verse-by-verse evaluation based solely on the Holy Qur'an is not a reasonable approach to clarify the issue. Otherwise, this approach may lead us into a vicious circle. Therefore, other evidence, presumptions and indications surrounding the issue should also be taken into consideration. On the other hand, the evidence-free inferences of contemporary approaches to the issue in the sense that some practices cannot be attributed to the Prophet (pbuh) simply because they emphasize the intellect, carry the issue to different places. In this respect, the issue has been examined from the perspective of the Qur'an and the Sunnah, and the issue has been tried to be analyzed in terms of usul al-fiqh.
punishment of recm muhsan gayr-ı muhsan celde free women slave
Recm cezası İslam hukukunun önemli konularından biridir. Fıkıh ve hadis kaynaklarının Kitabu’l-hudûd başlığı altında işlenen konuya ilişkin, makalemizde temellendirme bağlamında meseleye yaklaşımları ve gayelerini ele almaya çalıştık. Söz konusu temellendirme Kur’an-ı kerim, hadis-i şerifler, sünnet ve fiili uygulamalar nezdindedir. Bazı görüşlerce recm ayeti olarak nitelenen ibarenin varlığına değinilirken bazı fikir sahiplerince hadisler sübut açısından yeterli görülmemektedir. Ancak vaki olan bu uygulamanın tarihi açıdan uygulanmış olmasıdır. Sünnet terimiyle de bu ifade edilmektedir. Ayrıca sonraki dönemler için de icma’ oluşması meselenin kapandığına işaret etmektedir. Her ne kadar icma’, herhangi bir şer’i hüküm üzerinde müctehidlerin fikir birliğine varması olarak tanımı yapılsa da aslında o hüküm üzerinde bir ihtilafın kalmadığına dair meselenin vuzuha kavuşmasıdır. Bu bakımdan recm meselesini ve diğer meseleleri aynı minvalde okumak farklı tartışmaları beraberinde getirmekle selef ulemaya saygının bir tezahürüdür.
Sünnet ve icma’ ile sübutiyeti vurgulanan recm cezasının, karşılığı olarak Kur’an-ı kerimde herhangi bir ayet bulunmamaktadır. Recmin neshedilmesi veya tahsisini gündeme getiren celde ayeti, tartışmanın odak noktası konumundadır. Aynı zamanda Nisa suresi 24 ve 25. Ayetlerde muhsanât lafzına yüklenen anlamlar da meselenin seyrini değiştirmektedir. Sırf Kur’an-ı kerim temel alınarak ayetler arası bir değerlendirme yapmak, meseleyi açığa kavuşturmak açısından makul bir yaklaşım değildir. Aksi takdirde bu yaklaşım bizi kısır döngüye itebilir. Dolayısıyla meseleyi çevreleyen diğer delil, karine ve emarelerin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Öte yandan güncel yaklaşımların sırf aklı ön plana çıkarması nedeniyle Hz. Allah’a bazı uygulamaları yakıştıramama sadedinde delilsiz çıkarımları da konuyu farklı yerlere taşımaktadır. Bu bakımdan meseleye Kur’an ve sünnet perspektifinden bakılmış olup, usul-ü fıkıh açısından da konu irdelenmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 23 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 1 |