Klâsik
Türk Mûsikîsi icrâcılığında, bu mûsikînin geleneksel ilkelerini bilmek ve bu
bilinç doğrultusunda eser icrâ etmek gerekmektedir. Sözlü eser icrâcılığının en önemli ilkelerinden birisi, üstâdlar
tarafından belli sistemlerle günümüze kadar aktarılmış olan Klâsik Türk Mûsikîsi
üslûp ve tavrıdır. Bu üslûbu doğru
anlayıp bir tavır benimseyen, uygulayan icrâcılar ve eğitmenler, Türk Mûsikîsinin
sözlü eser icrâcılığındaki üslûp ve tavrının
yeni nesillere de doğru bir şekilde aktarımını sağlamaktadırlar. Bu bağlamda
geçmişten günümüze kayıtları elimize ulaşmış sözlü eser icrâcılarımızın önde
gelen isimlerinden, üstâd Bekir Sıdkı Sezgin’i dinlemek, anlamak ve anlatabilmek
çok önemlidir. Bekir Sıdkı Sezgin’in bugün tavrı en çok benimsenen icrâcılardan
oluşu, onun tavrının somut ifadelerle gelecek nesil icrâcılara aktarılması
bakımından önem arz etmektedir. Bu doğrultuda çalışmamız günümüz Klâsik Türk
Mûsikîsi icrâcılarına yol göstermeyi amaçlanmaktadır.
Bekir
Sıtkı Sezgin’in din-dışı Türk Mûsikîsi’ndeki tavrını ortaya koyabilmek amacıyla
çalışmamızda Kömürcüzâde Mehmet Efendi’nin Hüzzam makamında “Aldım hayâl-i
perçemin ey mâh dîdeme" mısra'ıyla başlayan bestesi tercih edilmiş; Bekir
Sıdkı Sezgin’in gerek derslerinde, gerekse icrâlarında
dikkat çektiği hususlar göz önüne alınarak icrâda kullanılan süsleme teknikleri
ve nüanslar incelenmiş, eserin güftesi ile ilişkilendirilerek analizi
yapılmıştır.
Sonuç
olarak; üstâd Bekir Sıdkı Sezgin’in süsleme teknikleri ve nüanslarında çarpma
tekniğini farklı yapılarda kullandığı, kelime telaffuzlarında her sesi özenle
tınlattığı, genellikle uzun değerdeki perde kalışlarında tercî sanâtını
kullandığı ve icrâ sırasında kelime bütünlüğünü bozmayıp, anlam bütünlüğünü sağladığı
tespit edilmiştir.
KLASİK TÜRK MÛSİKÎSİ ÜSLÛP TAVIR SÖZLÜ ESER İCRÂCILIĞI BEKİR SIDKI SEZGİN
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 9 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 8 |