İslam mezhepleşme geleneği karşısında pozitif bir tutum geliştirmemiştir. Bunun kültürel, sosyal, tarihi ve coğrafi sebeplerinden söz edilebilir. İslamiyet'in ilk asrında vuku bulan siyasi ihtilaflar ve dini eğilimler sahabeler arasında farklı siyasi tutumların ortaya çıkmasına yol açar. Bu siyasi tutumlar da süreç içinde kurumsallaşarak mezhepleri ortaya çıkarır. Mezhep ögesine karşı toplumsal ayrışma endişesi sebebiyle olumlu bir tavır gösterildiği söylenemez. Kurumsallaşma sürecinin bir sonucu olan mezhepler, kuruldukları merkezlerden taşraya doğru bir yayılım göstererek alanda etkili olmuştur. Bir mezhep, kültürel eğilim ve doku sebebiyle farklı bölgelerdeki yayılım hızı sosyal dokuya temas edebilmesi ile orantılı olmuştur. Öte yandan siyasal iktidara yakın görüşü olan mezhepler iktidarlar tarafından desteklenmişlerdir. Buna karşın muhalif söylemli mezhepler ise alandaki metinlerin etkisi ile dışlanmışlardır. Bu yaklaşımın bir sonucu olarak da İslam geleneğinde iktidara muhalif siyasal mezhep ve söylemler gelişme imkânı bulamamışlardır.
Bu çalışmada İslam mezhep geleneğinin ortaya çıkma süreci ve sürecin sorunlarına eleştirel bir yaklaşımla değinilecektir. Bundaki amacımız sürecin anlaşılmasını kolaylaştırmaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ağustos 2020 |
Kabul Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Akademik-Us Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.