The aim of this article is to reveal the Manichaean influences on the two religious structures that were influential in the Balkan lands, Bektashism and Bogomilism. Bogomilism began to be influential in the Balkans from the 10th century onwards. While its influence weakened in the 13th century, it is believed to have continued into the 15th century. It is known that the region became acquainted with the mystical manifestations of Islam through Turkmen dervishes who entered the Balkans in the 13th century. Ottoman conquests began in the Balkans in the fourteenth and fifteenth centuries. During the Ottoman Empire's period of dominance in the Balkans, it established Bektashi lodges as part of its policy of Islamizing the region. Some sources claim that some Bogomil followers, along with other indigenous peoples of the Balkans, embraced Bektashism. With Ottoman rule gaining influence in the Balkans from the 14th century onward, Bektashism found the opportunity to spread widely through the lodges. The lodges could be considered a reward for the Bektashi order's close ties with the Ottoman Janissary Corps and the Bektashi fathers' support of the army during the Balkan conquests. Beyond the economic and political factors that brought Bogomilism and Bektashism closer together in the Balkans, it is also known that the two religious structures share similar gnostic roots. The most notable of these gnostic roots is Manichaeism. Bogomilism, declared heretical by the Church, constitutes the heterodox, or inauthentic, wing of Christianity. Bektashism, officially recognized by the Ottomans as a religious order, sometimes conformed to the state but was also viewed as a deviant religious structure in terms of its origins, practices, and attitudes. In this respect, it can be said that Bektashism also constitutes the heterodox wing of Islam. Manichaeism, itself considered a heretical religion, played a significant role in the formation of Bektashism and Bogomilism, bringing these two religious structures together in a common destiny: to stand on the heterodox side of Christianity and Islam. In this context, we believe that revealing Manichaeism's influence on Bogomilism and Bektashism is crucial for understanding the interaction between these two religious structures, which intersected in the Balkans. In our study, the theoretical basis of the reasons why Manichaeism influenced the heterodox sects of Christianity and Islam; the effects of Manichaeism on Bogomilism and Bektashism were revealed by using the descriptive method, comparative historical method and religious phenomenology methods. In our study, we benefited from the works of experts in their fields such as Kadir Albayrak, Tayyib Okiç, Angelov, J. Fine, Hamilton&Hamilton, Hasluck, Ahmet Refik, Mehmet Eröz, Mehmet Alıcı, Halil İnalcık, Irene Melikoff, Besim Atalay and Ahmet Yaşar Ocak. The conclusion of this article is this: Bogomilism and Bektashism, both considered heterodox within the mainstream of their respective religions, share the influence of another religion considered heretical: Manichaeism. Some Bogomils converted to Catholicism or Orthodoxy due to political pressure, while others converted to Islam. There are economic, demographic, and political reasons for Bogomils' conversion to Islam. However, they have shown a tendency to convert to Islam through the heterodox sects of Islam, particularly Bektashism. The impression this tendency evokes is that the Bogomils feel a close affinity to the Bektashi order. This affinity can be explained by common roots. Furthermore, it should be noted that Bogomils, regardless of their religious affiliation, practice their faith in secret. Based on this, it's possible to say that Bogomils who haven't abandoned their original faith find peace within the Bektashi order. We believe that a research article that examines the Bektashi community in the Balkans' knowledge of and attitude towards the ancient religions of the region will shed light on how the common roots of the Bogomils and Bektashis shape the interaction between these two religious structures.
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü "Felsefe ve Din Bilimleri" Anabilim Dalı doktora programında Prof. Dr. Ali İhsan Yitik danışmanlığında devam eden "Bogomilizm ve Bektaşiliğin Balkanlardaki Gelişimi" isimli tamamlanmamış doktora tezine istinaden hazırlanmıştır.
Bu makalenin amacı Balkan topraklarında etkili olan iki dini yapının, Bektaşilik ve Bogomilizm’in üzerindeki Maniheist etkileri ortaya koymaktır. Bogomilizm, Balkanlarda 10. yüzyıldan itibaren etkili olmaya başlamıştır. 13. yüzyılda etkisi zayıflamakla birlikte etkisini 15. yüzyıla kadar sürdürdüğü düşünülmektedir. 13. yüzyılda Balkan topraklarına giren Türkmen dervişler vasıtasıyla, bu coğrafyanın İslamiyet’in mistik tezahürleriyle tanışmaya başladığı bilinmektedir. On dördüncü ve on beşinci yüzyıllara gelindiğinde Balkan coğrafyasında Osmanlı fetih hareketleri başlamıştır. Osmanlı Devleti Balkanlarda hâkimiyet kurduğu dönemlerde bölgeyi İslamlaştırma politikası gereğince, Bektaşi tekkeleri kurmuştur. Bazı kaynaklara göre bir kısım Bogomil müridin, Balkanların diğer yerel halklarıyla birlikte Bektaşiliği tercih ettikleri iddia edilmektedir. 14. yüzyıldan itibaren Balkanlarda etkili olmaya başlayan Osmanlı hâkimiyetiyle birlikte Bektaşilik, tekkeler sayesinde geniş ölçüde yayılma imkânı bulmuştur. Tekkeler bir bakıma, Bektaşi tarikatının Osmanlı Yeniçeri Ordusuyla yakın ilişkiler içinde olması ve Balkan fetihlerinde Bektaşi babalarının orduya destek çıkmasının bir ödülüdür, denilebilir. Balkan topraklarında Bogomilizm ve Bektaşiliği yaklaştıran ekonomik ve politik nedenlerin dışında, iki dini yapının benzer gnostik kökenlere sahip olduğu da bilinmektedir. Bu gnostik kökenlerin en dikkat çekici olanı Maniheizm’dir. Kilisenin sapkın ilan ettiği Bogomilizm, Hıristiyanlığın heteredoks yani sahih olmayan kanadını oluşturmaktadır. Osmanlı tarafından resmi bir tarikat olarak kabul gören Bektaşilikse; kimi zamanlar devlete uyum sağlamakla birlikte gerek kökenleri, gerek uygulamaları, gerekse tutumları bakımından kimi zaman aykırı bir dini yapılanma olarak görülmüştür. Bu bakımdan Bektaşiliğin de İslamiyet’in heteredoks kanadını oluşturduğunu söylemek mümkündür. Kendisi de sapkın bir din olarak görülen Maniheizm; Bektaşilik ve Bogomilizm’in oluşumunda önemli bir rol oynamış ve bu iki dini yapıyı Hıristiyanlığın ve İslamiyet’in heterodoks safında yer almak gibi ortak bir kaderde buluşturmuştur. Bu bağlamda Bogomilizm ve Bektaşilik üzerindeki Maniheizm etkisini ortaya koymanın; Balkanlarda yolları kesişen bu iki dini yapının nasıl bir etkileşime girdiklerini anlamak açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Çalışmamızda Maniheizm’in, Hıristiyanlığın ve İslamiyet’in heterodoks tarikatlarını etkileme nedenlerinin teorik zemini; Maniheizm’in, Bogomilizm ve Bektaşilik üzerinde yaptığı etkiler deskriptif yöntem, karşılaştırmalı tarihsel metot ve din fenomenolojisi yöntemleri kullanılarak ortaya konulmuştur. Kadir Albayrak, Tayyib Okiç, Angelov, J. Fine, Hamilton&Hamilton, Hasluck, Ahmet Refik, Mehmet Eröz, Mehmet Alıcı, Halil İnalcık, Irene Melikoff, Besim Atalay ve Ahmet Yaşar Ocak gibi alanında uzman olan isimlerin eserlerinden faydalanılmıştır. Bu makalenin elde ettiği sonuç şudur: Her ikisi de kendi dininin ana akım cenahında heterodoks olarak nitelenen Bogomilizm ve Bektaşilik, sapkın kabul edilen başka bir dinin yani Maniheizm’in ortak etkilerini taşımaktadırlar. Bogomillerin bir kısmı politik baskılar sonucu Katolik ya da Ortodoks olmuşlar; geri kalanlar da İslamiyet’i tercih etmişlerdir. Bogomillerin İslamiyet’i tercih etmesinin ekonomik, demografik ve politik nedenleri mevcuttur. Ancak başta Bektaşilik olmak üzere İslamiyet’in heterodoks tarikatları vasıtasıyla Müslüman olmak yönünde bir eğilim göstermişlerdir. Bu eğilimin bizde uyandırdığı intiba, Bogomillerin kendilerini Bektaşi tarikatına yakın hissettikleri yönündedir. Bu yakınlığı ortak kökenlerle açıklamak mümkündür. Ayrıca Bogomillerin hangi cemaate mensup olurlarsa olsunlar inançlarını gizli bir şekilde yaşama alışkanlıkları olduğu gerçeği de göz önünde tutulmalıdır. Buna dayanarak asıl inancını terk etmemiş olan Bogomillerin Bektaşi tarikatı içinde huzur bulduğunu söylemek mümkündür. Balkanlardaki Bektaşi cemaatinin, bölgenin eski dinleriyle ilgili bilgisini ve bu konudaki tutumunu mercek altına alacak bir araştırma makalesinin, Bogomillerin ve Bektaşilerin ortak kökenlerinin bu iki dini yapı arasındaki etkileşimi nasıl şekillendirdiği konusuna ışık tutacağı kanaatindeyiz.
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı doktora programında Prof. Dr. Ali İhsan Yitik danışmanlığında devam eden "Bogomilizm ve Bektaşiliğin Balkanlardaki Gelişimi" isimli tamamlanmamış doktora tezine istinaden hazırlanmıştır.
| Birincil Dil | Türkçe | 
|---|---|
| Konular | Karşılaştırmalı Dini Araştırmalar | 
| Bölüm | Araştırma Makalesi | 
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 | 
| Gönderilme Tarihi | 10 Temmuz 2025 | 
| Kabul Tarihi | 22 Eylül 2025 | 
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 2 |