The construction of the Imperial Palace (Saray-ı Cedîd-i Âmire) started in the final years
of Murad II’s reign in what is today called the Sarayiçi Quarter of Edirne in the west of the Tunca
River and eventually it became a large complex with extensions and renovations in almost every
era. This palace, significant portions of which were built during the reign of Mehmed II (1451-1481),
is comprised of nearly a hundred structures with various functions, spreads over a vast area.
The Imperial Palace (Saray- Cedîd-i Âmire), remained in use for centuries and witnessed
many important historical events (e.g. Mehmed IV's circumcision feast, the Ottoman-Russo Wars
and the Balkan Wars, etc.), got damaged and ruined. As a result, only a few of its original structures
have survived today.
It has been understood from the resources and publications that the palace consists of 117
chambers, 21 council chambers, 18 hamams (baths), 8 masjids, 17 gates, 13 wards, 4 cellars, 5 kitchens
, 17 pavilions, and 6 bridges. Doubtlessly these data should be substantiated with analyses of
archival documents and excavations.
In this presentation, the purpose is to characterize two baths, namely Kum Kasrı Baths,
which has survived as a ruin, and Cooks’ Bath, which has been unearthed at archaeological
excavations, and to identify the place of these two baths in the architectural traditions of the
Ottoman Period.
The available data suggest that these two can be dated to the period of Mehmet II,
which probably corresponds to the second half of the 15th century. Both reflect the period’s
characteristics, such as architecture, plans, materials, and technique.
The Kum Kasrı Bath, whose conservation-based restoration was performed in the light of
the relief, restitution, and restoration projects following the archaeological excavation, remains
erected today. On the other hand, the Cooks’ Bath is only known from the records. The plan
chart of this bath, whose foundation remains were retrieved at the conducted archaeological
excavations, was identified to great extent. The structure turnes into a protected area after the
excavation as required by the temporary protection measures.
Edirne Sarayı, Sarayiçi olarak adlandırılan bölgede, Tunca Nehri’nin batısındaki alanda,
II. Murad’ın saltanatının son yıllarında inşa edilmeye başlanmış ve hemen her dönemdeki ilave ve
onarımlarla büyük bir kompleks haline gelmiştir. Pek çok yapısı Fatih Sultan Mehmed zamanında
inşa edilen ve bünyesinde çok farklı işlevli yaklaşık 100 civarında yapıyı barındıran bu saray,
oldukça geniş bir alana yayılmaktaydı.
İnşa edildiği tarihten, 19. yüzyıl sonlarına kadar yoğun bir kullanıma sahne olan ve pek
çok tarihi olaya (Osmanlı-Rus ve Balkan Savaşları, IV. Mehmed’in sünnet şöleni, vd.) tanıklık eden
Edirne Sarayı, özellikle Osmanlı- Rus ve Balkan savaşları sırasında önemli ölçüde tahrip olmuş ve
pek çok yapısı yıkılmıştır. Saraydan günümüze çok az sayıda yapı ulaşmıştır.
Kaynaklardan ve yayınlardan öğrendiğimize göre Edirne Sarayı’nın; 117 Oda, 21 Divanhane,
18 Hamam, 8 Mescit, 17 Kapı, 13 Koğuş, 4 Kiler, 5 Mutfak, 17 Kasır ve 6 Köprü’den meydana geldiği
anlaşılmaktadır. Kuşkusuz bu bilgiler, arşiv belgeleri üzerindeki incelemeler ile sahada yapılacak
kazı ve araştırmalarla daha sağlıklı hale gelecektir.
Biz bu bildirimizde, biri harap olarak günümüze ulaşabilen (Kum Kasrı Hamamı), diğeri
de (Aşçılar Hamamı) arkeolojik kazı sonrası ortaya çıkarılan iki hamamı; arşiv belgeleri, kazı,
vd. çalışmalara dayalı olarak inceleyerek, bunların; plan, malzeme- teknik, mimari, bezeme vd.
bakımlardan Osmanlı dönemi hamam mimarisi içerisindeki yerlerini belirlemeye çalışacağız.
Mevcut verilerden hareketle, her ikisinin de (Kum Kasrı ve Aşçılar hamamlarının) II.
Mehmed döneminde, muhtemelen 15. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiğini sanılmaktadır. Her
iki hamam da, inşa edildiği dönemin mimari, plan şeması, malzeme ve teknik gibi özelliklerini
yansıtırlar.
Arkeolojik kazı sonrası hazırlanan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri
doğrultusunda konservasyon ağırlıklı restorasyonu gerçekleştirilen Kum Kasrı Hamamı büyük
oranda ayaktadır. Aşçılar Hamamı ise, yalnızca kayıtlarda bilinmekteydi. Yapılan arkeolojik kazı
sonrası temel kalıntıları ortaya çıkarılan bu hamamın plan şeması büyük ölçüde belirlenmiştir.
Yapı, kazı sonrası geçici koruma önlemleri kapsamında konservasyonu sağlanarak koruma altına
alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 13 - 21. Uluslararası Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştımaları Sempozyumu Bildirileri |
Akdeniz Sanat'ın 2025 Ocak sayısı (cilt: 19 sayı: 35) için makale gönderimi 15-31 Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Sonraki sayımız için ilgili tarihler duyurulacaktır.
Makale gönder butonu Google Chrome tarayıcısında hata verebilmektedir. Farklı bir tarayıcı kullanmanız halinde sorun çözülmektedir.
Akdeniz Sanat Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.