İnsan eski çağlardan bugüne uzamı subjektif bakış açısı ve duygu evreni vasıtasıyla anlamlandırmaya çalışırken mekân ise kendisini var eden bileşenlerle alımlayanına çeşitli mesajlar iletmiştir. Birey ve mekân arasında anlam üzerinden kurulan bu sessiz diyalog teknolojik ilerlemelerden etkilenmiş, çok sesli ve etkileşimli hale gelerek bir tür diyaloğa dönüşmüştür. Uzamın kullanıcıya gerçek zamanlı yanıtlar oluşturabilmesi; bilgiyi toplayan, işleyen, temsil eden ve aktaran interaktif mekânları gündeme getirmiştir. Teknoloji ve sanat birlikteliğinin ürettiği bu mekânlar deneyimleyeninin bilişsel ve fiziksel sınırlarının yeniden tanımlanmasına olanak sağlayarak yeni bir mekân deneyimi sunmaktadır. Yapılan araştırmada interaktif mekân uygulamalarında meydana gelen kullanıcı-uzam iletişimi anlaşılmaya ve çözümlenmeye çalışılmıştır. Belirlenmiş örnekler göstergebilim kuramı ışığında incelenmiş, değerlendirme sürecinde Greimas’ın eyleyenler modelinden faydalanılmıştır. İnteraktif mekânların ardındaki örtük anlamsal ilişkilerin çözümlenmeye çalışıldığı araştırmada mekânı üreten eyleyenler arasında bazı ortaklıklar bulgulanmıştır. Eyleyenlerin güç ekseninde teknoloji ve geleneksel tasarım çatışması gözlemlenmiş, isteyim ekseninde tasarlayıcı ve üretilen mekânın nitelikleri ile karşılaşılmıştır. İletişim eksenini ise proje talebinde bulunan kurum veya kuruluşlar ile mekânı deneyimleyenlerin oluşturduğu tespit edilmiştir. Etkileşimli mekânların bildirişim boyutuna dikkat çekilmesi araştırmanın özgün yönüdür.
İnteraktif mekân Etkileşim sanat ve teknoloji göstergebilimsel yaklaşım Eyleyenler modeli
Since ancient times, humans have tried to make sense of space through their subjective perspective and emotional universe. Space, on the other hand, has conveyed various messages to human beings through its constituent components. This silent dialog between the individual and the space through meaning has been affected by technological advances. It has turned into a kind of dialog by becoming polyphonic and interactive. The ability of space to create real-time responses to the user has brought interactive spaces that collect, process, represent, and transfer information to the agenda. These spaces produced by the combination of technology and art enable the redefinition of human cognitive and physical boundaries. It offers a new space experience. In this research, the user-space communication that occurs in interactive spaces was tried to be understood and analyzed. Specified examples were analyzed in the light of semiotic theory. Greimas' actantial model was used in the evaluation process. In the research, in which the hidden semantic relations behind interactive spaces were tried to be analyzed, some similarities between the actants producing the space were found. A conflict between technology and traditional design was observed on the power axis of the actants. In the desire axis, the designer and the qualities of the produced space were discovered. The communication axis was determined to be composed of the institutions or organizations requesting the project and those who experienced the space. Emphasizing communication in interactive spaces is unique aspect of the research.
Interactive Space Interaction Art and Technology Semiotic Approach Actantial Model
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Göstergebilim |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 14 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 19 Sayı: 35 |
Akdeniz Sanat 2025 Temmuz sayısı (cilt: 19 sayı: 36) için makale gönderimi 01-15 Nisan 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir.
Makale gönder butonu Google Chrome tarayıcısında hata verebilmektedir. Farklı bir tarayıcı kullanmanız halinde sorun çözülmektedir.
Akdeniz Sanat Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.