Günümüzde endometrial kanser tanısı ve sınıflaması esas olarak morfolojik özelliklerine ve gerektiği durumlarda immünohistokimyasal yöntemler ile değerlendirmeye dayanır. Hastaların yönetimlerine ise klinik ve patolojik özelliklerine göre değerlendirilen risk gruplarına göre karar verilir. Özellikle yüksek dereceli endometrial kanserli hastaların ve genç hastaların yönetiminde bazı sıkıntılı durumlar olabilmektedir. Bu hastaların bir kısmı gerektiğinden fazla veya az tedavi edilebilmektedir. 2013 yılında, Kanser Genom Atlas (TCGA) projesi endometrial kanser için moleküler 4 alt grup belirlemiştir: DNA polimeraz epsilon (POLE) (ultramutated), microsatellite instability (MSI) (hipermutated), Copy-number low (CNL) ve Copy-number high (CNH) olmak üzere. Moleküler sınıflamanın uygulanabilirliğini arttırmak üzere moleküler analizlerden ziyade immünohistokimyasal analizleri de kullanarak Proactive Molecular Risk Classifier for Endometrial Cancer (ProMisE) sınıflaması geliştirildi. Önerilen moleküler sınıflamaların geçerlilikleri çeşitli çalışmalar ile doğrulandı. En önemlisi de moleküler sınıflamanın prognostik önemininin ortaya konulmasıdır. POLE-mutant grupta (ki bu grupta yüksek dereceli tümörler de bulunur) prognoz en iyi iken, CNH olan grupta en kötüdür. Son 5 yıl içerisinde endometrium kanseri alanındaki en ciddi gelişmenin moleküler sınıflama olduğunu söylersek abartmış olmayız. p53, MMR, L1CAM, CTNNB1, POLE analizi hastaların preoperatif değerlendirmede ve adjuvan tedavilerine karar vermede önemlidir. Histopatolojik özelliklerin moleküler özellikler ile beraber değerlendirilmeleri eksik ve fazla tedavileri engeller.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 29 Sayı: 4 |