ÖZET
İstanbul, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan kıtalar arası köprü misyonuyla kültürel, siyasi, ekonomik ve elbette coğrafi olarak Türk ve dünya tarihinde tartışılmaz bir öneme sahiptir. Araştırmacılar tarafından kültürü, tarihi, toplumsal yapısı gibi farklı yönleri incelenen şehrin adlandırılması dil biliminin bir konusudur. İstanbul tarih boyunca farklı medeniyetlerce birçok kez isimlendirilmiştir. Augusta Antonina, Byzantion, Konstantinapolis, Nova Roma, İslambol, Kostantiniyye ve İstanbul bu isimlerin en bilinenleridir. İstanbul’u Moğollar Çakduryan; Polonyalılar Kanatorya; Çekler Aylana; Macarlar Vizenduvar, isimleriyle anmıştır. Tarih boyunca İstanbul’a verilen birçok isim içinde, en yaygın biçimde kullanılan adlandırma “İstanbul”dur. İstanbul isimlendirilmesi ile ilgili araştırmacıların farklı görüşleri mevcuttur. Bir görüşe göre Yunancadaki “eis tin polin” isimli tamlamadan evrildiği düşünülen bu adlandırma Yunancada “şehrin içinde”, “şehir içi”, “şehirde” gibi anlamları karşılar. Bu çalışmada İstanbul’un tarihi süreç içerisindeki isimlerinden “Konstaninapolis” kelimesini anlam merkezli bir yaklaşımla inceledik ve bir etimoloji denemesi yaparak kelimenin oluşumundaki dil felsefesini belirledik. Bu birleşik kelimeyi oluşturan bazı kelimeleri ve anlamlı yapıları ayrı ayrı inceledik.
Çalışmada “Konstantinapolis” kelimesinin oluşumunu Türk dilinin eklemeli yapısından hareketle inceledik. Birleşik yapıdaki bu kelimeyi oluşturan parçalar ayrı ayrı değerlendirilerek şekil ve anlam merkezli yaklaşım bir arada kullanıldı. İncelemeler sonucunda bu kelimenin oluşum sürecinin eklemeli dil sistemi olan Türk Dilinin ses düzeni ve mantık sistemine göre geliştiği görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeni Türk Dili (Eski Anadolu, Osmanlı, Türkiye Türkçesi) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2 Sayı: 1 |