Soğuk Savaş sonrası dönemi belirleyen en önemli gelişmelerden biri, liberal demokrasinin siyasal yönetimin kabul edilebilir tek şekli olarak siyasal teori ve uluslararası ilişkiler alanında yerini almasıysa, hiç şüphesiz bir diğeri de ironik bir biçimde aynı demokrasi anlayışının kök saldığı ve yeşerdiği toprakları kurutan yeni bir iklimin hüküm sürmeye başlamasıdır. Bu iklim, “demokrasi”nin çağdaş Batılı devletlerde anlaşıldığı şekliyle “liberal demokrasi” olarak anlaşılmasıyla neredeyse eş zamanlı olarak klasik liberal demokratik ulus-devlet modelini hem üstten hem de dipten gelen dalgalarla zayıflatmaya başlamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 23 Sayı: 1 |