16 Nisan 2017 tarihinde yapılan ve Türkiye’ye başkanlık hükûmet
modelini getiren Anayasa değişiklikleri, Türkiye’nin yüz yılı aşan
parlamenter hükûmet modeli uygulamasında radikal kırılmalara yol
açmıştır. Ne var ki bu kırılma yeni bir anayasal düzene geçiş suretiyle
gerçekleşmemiş; mevcut anayasal düzenin üzerinde başkanlık sistemini
işler hâle getirmekle sınırlı değişiklikler ve eklentiler ile kendini
göstermiştir. Türkiye, parlamenter hükûmet modeline sahip bir anayasal
düzeni terk etmeden başkanlık hükûmet modelini sisteme entegre
etmiştir. Zaten sorunlu bir işleyişe sahip anayasal düzen, bu nedenle daha
çok sorun üretmeye başlamıştır. Bu sorunların başında Cumhurbaşkanlığı
Kararnamelerinin hukuki rejimi gelmektedir.
Anayasa değişikliklerine giden süreçte siyasal aktörlerin açıklamaları,
değişiklik metninin gerekçeleri, değişikliklerin TBMM’de görüşülmesi
sırasındaki açıklamalar, yapılan değişikliklere göre girişilen yasal
uyum çalışmalarının seyri, doktrindeki yaklaşım ve nihayet değişiklik
metninin semantiği birbiriyle çelişik olduğundan bu durum genelde yeni
hükûmet modeline dair anayasal kurgunun, özelde ise Cumhurbaşkanlığı
Kararnamelerinin rasyonel analizini ciddi bir şekilde zorlaştırmıştır.
Anayasa Mahkemesi, 22 ve 23 Ocak 2020 tarihlerinde verdiği üç karar ile
Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine dair anayasal çerçeveyi tayin etmeye
ve bu kararnameleri Anayasa’nın yetki ve iktidar haritasına rasyonel bir
şekilde oturtmaya çalışmıştır.
Bu makalede önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin hukuki
rejimi analitik bir yöntemle ortaya konmaya çalışılmış; ardından
Anayasa Mahkemesinin kararları analiz edilerek bu kararlardaki
hukuki argümantasyon, yöntem ve ulaşılan sonuçların değerlendirmesi
yapılmıştır. Sonuç olarak ise kararların rasyonelleştirme çabasının başarılı
olup olmadığı ortaya konmaya çalışılmıştır.
başkanlık sistemi kararname yasamanın genelliği ilkesi Türk Anayasa Mahkemesi normlar hiyerarşisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 37 Sayı: 1 |