Bireysel başvuru, kamu gücü tarafından anayasal bir hakkı ihlal edilen
kişilerin bu ihlalin ortadan kaldırılmasını talep edecekleri özel, istisnai ve
ikincil bir hak arama yoludur. Bireysel başvurunun kapsamını, Anayasa
ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından ortak koruma alanında yer
alan temel hak ve özgürlükler oluşturmaktadır. Anayasa Mahkemesine
yapılan bireysel başvuru ilk olarak kabul edilebilirlik yönünden
incelenir. Kabul edilebilir bulunan başvuruların esas incelemesine geçilir.
Esas incelemesi sonunda başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da
edilmediğine karar verilir. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru
incelemesi üzerine verdiği ihlal kararının ve gerekçesinin başvurucu
ve ihlale sebebiyet veren kamu makamı yönünden bağlayıcı olmasına
subjektif (inter partes) etki denir. Bireysel başvuru kararlarının genel
bağlayıcı niteliğe sahip olmasına, diğer bir ifadeyle sadece başvuran
açısından değil, benzer durumda olanlar açısından da uygulanmasına
ise objektif etki (erga omnes) denir. Bireysel başvuru neticesinde verilen
ihlal kararının ve gerekçesinin subjektif etkisi yönünden idari yargı
uygulamasında herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. Buna karşın
Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurulara ilişkin hak ihlali kararının
objektif bir etkisinin olup olmadığı ise öğretide tartışma konusudur
ve yargı uygulamalarında yeknesaklık yoktur. Çalışma kapsamında
da Anayasa Mahkemesi tarafından bir başvuru hakkında verilen ihlal kararının benzer olaylara uygulanmasının ne yönde olacağı sorusuna
hem teorik hem de uygulama yönünden cevap aranmıştır.
Bireysel başvuru idari yargı uygulaması kesinlik bağlayıcılık subjektif etki objektif etki.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 39 Sayı: 1 |