Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bağlamında yatay etki, bireyler arası hukuki ilişkilerden doğan insan hakları ihlallerinin taraf devletlerin koruma yükümlülüğüne etkisi olarak tanımlanabilir. Çalışmada yatay etkinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemi içindeki anlam ve işlevinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu bağlamda öncelikle yatay etki kavramına ilişkin kuramsal tartışmalar incelenmiş ve Sözleşme sistemindeki dayanakları araştırılmıştır. İkinci olarak taraf devletlerin koruma yükümlülüğünün bir parçası olan pozitif yükümlülükler ele alınmıştır. Pozitif yükümlülük doktrini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin insan haklarını “gerçek ve etkili koruma” hedefini, yatay ilişkiler nedeniyle ortaya çıkan ihlalleri de kapsayacak biçimde gerçekleştirmek için kullandığı en önemli araçtır. Söz konusu araç; özel hayata ve aile hayatına saygı, örgütlenme özgürlüğü, ifade özgürlüğü, yaşam hakkı, işkence yasağı ve ayrımcılık yasağı başta olmak üzere birçok hakkın yatay düzlemde gerçekleşen ihlallerin giderilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına göre yatay düzlemde gerçekleşen ihlaller nedeniyle taraf devletlerden beklenen temel pozitif yükümlülükler; gerekli yasal standartların belirlenmesi, önleyici tedbirlerin alınması, etkili ve adil başvuru yollarının oluşturulması, yargı kararlarının uygulanması, özel hukuk araçlarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun yorumlanması ile çatışan hakların ve kamusal menfaatlerin dengelenmesidir.
Yatay etki Drittwirkung pozitif yükümlülükler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Anayasa Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 41 Sayı: 1 |