1697 sefer yılı, II. Viyana Kuşatması’ndan sonraki Büyük Türk Savaşları’nın (1683-1699) neticesini tayin edecek olmasından dolayı hem Habsburglar hem de Osmanlılar için büyük önem arz etmiştir. Söz konusu yıl içinde cereyan eden Zenta Seferi’nde, tarafların birbirlerine karşı gösterecekleri üstünlük, dönem savaşlarının
kaderini tayin edeceği gibi savaşların sonunda imzalanacak antlaşmanın şartlarını da değiştirecekti. Bu süreçte her iki imparatorluğu temsil eden orduların ve onları yöneten komutanların mücadelelerindeki üstün yanlarına veya zafiyetlerinin neler olduğuna ilişkin tespitlerde bulunmak; yine iki ezeli rakibin sefer yılındaki operasyon planları ve casusluk istihbaratlarıyla birlikte bu dönemde vuku bulan hadiselerin etki ve sonuçlarını değerlendirmek çalışmanın ana hedefleri arasında yer almıştır. Çalışmada incelenen bu hususlar, Avusturya Savaş Arşivi’nde kayıtlı günlüklerin verilerinin yanı sıra, arşiv belgeleri, muhtelif vesika istinsahları, kronikler ve yazma
eserlerin verileri perspektifinde değerlendirilmiş ve zaman zaman mukayeselere gidilmiştir.
The 1697 Campaign Year was of great importance for both the Habsburgs and the Ottomans, as it would determine the outcome of the Great Turkish Wars (1683-1699) after the Second Siege of Vienna. The Zenta Campaign, which took place in the aforementioned year, would determine the superiority of the parties against each other and decide the fate o f the period wars as well as the terms of the agreement to be signed at the end of the wars. In this study, we have evaluated and assessed the strengths, weaknesses and superior sides of the commanders who represented both empires and armies under their rule. Moreover, how the military operations of the two arch-rivals during the campaign year, the operation plans and the intelligence they obtained through espionage affected the military/logistics situations of the parties have been dealt with. These issues discussed in the study have been treated by using the archive documents, various document copies, chronicles and manuscripts, as well as the data of the diaries registered in the Austrian War Archive, and in the study we have made some comparisons in the study from time to time as in line with the issues discussed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 20 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 2 |