I. Dünya Savaşı'nı kazanan galip devletler, Mondros Mütarekesi sonrasında
Türkiye'yi aralarında paylaşarak işgal ettiler. Türk Milleti'ni esir ve hatta yok
etmek istediler. Padişah ve hükümeti, Türk halkının hak ve hukukunu korumakta aciz
kaldı. Vatan ve milletin kurtuluşu konusunda çareler ortaya atılırken; Atatürk'ün
düşüncesi ve kararı: Millî hakimiyete dayanan, kayıtsız, şartsız, bağımsız yeni bir
Türk devleti kurmak olmuştur.
10 Mayıs 1919'da, Samsun'da attığı ilk adım ile Millî Mücadele'yi başlatan
Atatürk, kısa süre sonra askerî ve sivil görevlerinden istifa ederek; vatanı işgalden,
milleti esaret ve yok edilme tehlikesinden kurtarma çabasına girişmiştir.
Atatürk'ün Samsun'da attığı bu ilk adım ve çalışmaları ciddiyet kazandıkça,
önüne çıkarılan engeller de artmıştır. Bunlardan biri Şeyhülislâm Dürrîzâde
Abdullah'ın, Atatürk ve arkadaşlarını asi ilân eden fetvasıdır. Bu fetva, Ankara
Müftüsü Rifat Börekçi ile yüzelliüç Anadolu müftüsünün karşı fetvası ile etkisiz hale
getirilmiştir. Önemli engellerden biri de; işgalci güçlerin baskısı, maddî desteği,
Padişah ve Saray'ın dinî ve geleneksel değerlerle isyanlara kışkırttığı halkın, uzun
savaş yılları, yenilgiler, yokluk, bıkkınlık ve yorgunlukla, ümidini yitirmesi gibi
nedenlerle 1919 ve 1920-1921 yıllarında aldatılarak Millî Mucadele'ye karşı
harekete geçirildiği, Ankara'yı çepeçevre sararak büyük bir tehdit oluşturan iç
isyanlardır.
İç isyanların oluşturduğu ciddi tehdide karşı, T.B.M.M., Firariler Hakkında
Kanun ve Vatana İhanet Kanunu'nu çıkarmış, ardından İstiklâl Mahkemeleri
kurulmuştur. Zamanla gerçekleri görerek Atatürk ve T.B.MM. etrafında birleşen
Türk Milleti, vatanını işgalden kurtararak, özgürlük ve bağımsızlığını kazanmayı
bilmiştir.
Atatürk İç İsyanlar Vatana İhanet Kanunu İstiklâl Mahkemeleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2006 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ocak 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0