Öz
Çağdaş anlamıyla 19. yüzyıl ortalarından itibaren dünyada yer edinmeye
başlayan turizm kavramı günümüze uzanan süreç içinde siyasi, iktisadi, sosyal ve
kültürel anlamda birçok ülkenin geleceğine yön veren olgulardan biri hâline
gelmiştir. Sahip olduğu öneme binaen turizm faaliyetlerinin Osmanlı Devleti’nin son
dönemlerinde ilgi görmeye başladığı, ancak bu konuda yapılan ciddi çalışmaların
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarına tekabül ettiği görülmektedir. Bu dönemde
Türkiye’de esaslı bir şekilde ele alınmaya başlanan turizm ve tanıtma faaliyetleri
devletin yol açıcı ve yön gösterici girişimleri ve desteğiyle yürütülmüş, ayrıca kültür
ve turizm menşeli cemiyetler ve hususi kesim tarafından da ilgi görmüştür. Yapılan
propaganda faaliyetleri ile Türkiye’nin sahip olduğu tarihî, tabii ve kültürel
değerlerin dünyaya tanıtılması, böylece başta komşu ülkeler olmak üzere
uluslararası münasebetlerin geliştirilmesi, ülke içi ve ülkeler arası seyahat ve
konaklama faaliyetlerinin artırılması ve bu alanda elde edilen iktisadi gelirin
Türkiye’nin kalkınmasında etkin bir güç olarak kullanılması esas hedef olarak
ortaya çıkmıştır. Bu münasebetle girişilen altyapı çalışmalarının kısa sürede
semerelerini vermeye başladığı ve gerek iç turizm gerekse dış turizm faaliyetlerinin
ivme kazandığı görülmektedir.
Cumhuriyet’in ilk yıllarını kapsayan 1923-1938 tarihleri arasında Türkiye’de
turizm ve tanıtma faaliyetleri konuyla ilgili olarak yapılan yasal düzenlemeler başta
olmak üzere seyahat, konaklama ve ulaştırma hizmetleri, uluslararası toplantılar,
eğitim, matbuat ve neşriyat faaliyetleri, kültür, tarih ve arkeoloji alanında yapılan
araştırma, koruma ve müzecilik çalışmaları ile bütünlük arz etmiştir. Bu yüzden söz
konusu alanlarda yapılan çalışmalar makalemizin ana temasını oluşturmuştur.