XX. yüzyılın ilk büyük uluslararası çatışması olarak göze çarpan ve modern tarihin yıkıcı savaşlarından biri sayılan. I. Dünya Savaşı'nın tetikleyici unsuru her ne kadar 1914 Haziranında yaşanan Saraybosna Suikastı olsa da arka planında o dönem Avrupa’yı hâkimiyeti altına alan liberal siyasetin ve ekonominin getirdiği sömürgecilik anlayışı bulunmaktadır. Avrupa’daki sömürgecilik anlayışına bağlı gelişen uluslararası rekabet belli bir süre sonra beraberinde bloklaşma ve silahlanma sürecini başlatarak emperyalist kavgada kendine taraftarlar oluşturmuştur. Nitekim Saraybosna krizinin öncesinde 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı, 1905-1911 Fas bunalımları, 1908 Bosna Hersek olayı, 1912-13 Balkan Savaşları gibi tüm uluslararası buhranlar genel çatışmaya gidilmeden karşılıklı anlaşmalar ve barışçıl yollarla çözümlendiği halde sıradan bir vaka sayılabilecek Habsburg Arşidükü Ferdinand ve karısının Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip tarafından Saraybosna'da öldürülmesi I. Dünya Savaşı’nın fitilini neden ateşlemiştir? Avrupa'nın bütün büyük devletlerini, daha sonra aralarına Amerika, Japonya ve Osmanlı İmparatorluğu gibi güçleri de katarak, birbirleriyle topyekûn savaşa sürükleyecek bu olay, öncesinde yaşanılan tarihi vakalarla kıyaslandığında güçlü bir sebep de değildir. On sene gibi uzun ve kanlı bir savaş olan ve gerekçesini Paris’in Helena’yı kaçırmasına bağlayan Troya Savaşı misali Ferdinand Suikasti de I. Dünya Savaş’ının gerçek nedenini kamufle etmektedir. Yüzyıl öncesini yeniden değerlendiren çalışmalar Büyük Savaşın çıkma sebebini güçler arasındaki kavgalar ve bu kavgalardan menfaat sağlamak isteyen uluslarla açıklamaktadır. Özetle emperyalist bir savaş kabul edilen Büyük Savaş sömürgecilik, bloklaşma, militarizm ve milliyetçilik hareketleri sonucunda çıkan ve dünya sınırlarının yeniden çizilmesiyle sonuçlanan acı bilançoya sahip büyük bir kavgadır. Bu makalede I. Dünya Savaşı’na 14/27 Haziran 1917 tarihinde katılan Yunanistan’ın savaş süresince iç ve dış siyasetinde yaşadığı bunalımlar ve savaşın başında kabul ettiği tarafsızlık ilkesi incelenmiştir. Araştırma sırasında Yunan arşiv belgelerinden ve Yunan kaynaklarından yararlanılmıştır. Makalede ayrıca Avrupa’da oluşan bloklaşma hareketinde yönünü belirleyemeyen Yunanistan’ın, Büyük Savaş sırasında Antant ve Merkez Güçlerin yoğun propaganda çalışmalarına maruz bırakılıp savaşa dâhil edilme süreci de farklı siyasi yönlerden değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2018 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mayıs 2018 |
Kabul Tarihi | 24 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0