-
Çocukluk kavramı tarihsel, kültürel ve felsefi açıdan bazı belirsizlikler içermişolsa da, çocuk denildiğinde zihnimizde meraklılık, yaratıcılık, yeniliklere açık olma,bağımsızlık gibi nitelikler çağrışım yapmaktadır. Çocuklar, böyle gelmiş böyle giderdüşüncesine bağlı kalmadan düşünebilme yeteneğine sahiptirler. Bu nitelikler gözönünde bulundurulduğunda çocukluk biyolojik olarak yaşamın bir dönemindeyaşanıp yitirilen bir dönem olmanın ötesinde bir anlama da sahiptir. Biyolojikçocukluk kadar ruhun çocukluğu da önemlidir. Ruhun çocukluğu özgürlük vebağımsızlık ister. Bu sebeple çocukluk bir karakter biçimi olup, yeniliğin,dönüşümün yılmadan ardından koşabilme her dem taze kalabilme, olgunluğu çocukruhuyla yoğurabilme anlamlarına da gelir. Atatürk’ün Cumhuriyete kazandırmayaçalıştığı ruh, böyle araştırıcı, yaratıcı bir çocuk ruhudur. Cumhuriyet ruhu bilim,sanat ve düşünce alanında özgün ve yaratıcı ürünler ortaya koyan ve koymasıgereken olgun bir çocuk ruhudur. Bu sebeple Atatürk’ün ulusal egemenliği çocukbayramıyla birleştirmesi ve milli egemenlik kavramıyla milletin geleceğini temsileden çocuk kavramını birbirine bağlaması O’nun dehasının bir göstergesidir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2010 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ocak 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 12 Sayı: 45 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0