Öz
İstiklal Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının ardından yeni Türkiye Devleti,
uluslararası alanda tam bağımsızlığı ve egemenliği ile bağımsız bir devlet olarak
varlığını tüm dünyaya onaylatmak amacıyla Lozan Konferansı’na katılmıştır.
20 Kasım 1922 tarihinde konferansın başlaması ile birlikte heyetler arasında
sürekli artarak devam eden gerginlik ve pazarlıklar, ilerleyen günlerde bazı
noktalarda çıkmaza girilmesine neden olmuş ve yaşanan uyuşmazlıklar sebebiyle, 4
Şubat 1923’de konferans kesintiye uğramıştır. Bu süreçte bir taraftan askerî
hazırlıklar devam ederken diğer taraftan da konferans ile ilgili gelişmeler Türkiye
Büyük Millet Meclisi’nin açık ve gizli oturumlarında düzenli olarak ele alınmıştır.
Barış görüşmelerinin tıkanması üzerine Türkiye Devleti özellikle Boğazlar ve
Trakya bölgesinde yeni askerî tedbirleri uygulamaya koymuş ve gerekirse yeniden
savaşı göze alacak önlemlere başvurmuştur. Bu makalede Lozan görüşmeleri
sürecinde özellikle Trakya ve Boğazlara yönelik alınan askerî önlemler konusu arşiv
belgelerine dayanılarak ele alınmış ve analiz edilmiştir.
23 Nisan 1923’de yeniden toplanan Lozan Konferans’ı çetin müzakerelerin
geçtiği ve müttefikler ile Türk Delegasyonu’nun arasındaki görüş ayrılıklarının
daha da belirginleştiği bu dönem sonunda, 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış
Antlaşması adı ile neticelenmiş ve imzalanmıştır.