Öz
Yeryüzündeki birçok medeniyet tarafından asırlarca varoluşsal bir tehdit olarak
görülmüşolan salgın hastalıklar, Anadolu’da da yıllar boyu siyasal ve sosyoekonomik yaşamıderinden etkilemiştir. Özellikle Balkan Savaşlarıve onu takip eden
I. Dünya Savaşıyıllarındaki bakımsızlık, tedbirsizlik ve yokluk nedeniyle hastalığa
yakalanan yerli halka pek çoğu hasta binlerce muhacirin de eklenmesiyle
imparatorluğun son döneminde önü alınamayan salgınlar ortaya çıkmıştır. Toplum
sağlığına ilişkin endişe verici durumun en başından beri farkında olan T.B.M.M
Hükümeti, 2 Mayıs 1920’de kabul edilen 3 numaralıyasayla Sağlık ve Sosyal
Yardım Bakanlığı’nın kurulmasınısağlamıştır. Yeni kurulan bakanlığın kısa sürede
yürürlüğe koyduğu projelerin en önemlilerinden bir tanesi ise il sağlık
teşkilatlarının göndermişolduklarıraporların kitap haline getirilerek bir dizi
halinde yayınlanmasıdır. “Türkiye’nin Sıhhî-i İctimâî Coğrafyası” adıyla ilki 1922
yılında yayınlanan bu kitaplar, ele alınan yörenin fiziki ve sosyo-ekonomik
özelliklerinin yanısıra salgın hastalıkların dönemsel durumu ile ilgili kıymetli
bilgiler içerir. Çalışma kapsamında bugün İç Anadolu Bölgesi sınırlarıiçerisinde
yer alan altıvilayet/sancağa (Niğde, Kayseri, Konya, Ankara, Kırşehir, Çankırı) ait
Sıhhî-i İçtimâî Coğrafya kitaplarıtaranmışve en sık görülen dört temel hastalığa
(frengi, sıtma, verem, çiçek) ilişkin veriler derlenerek bölgenin o dönemki genel
sağlık durumu resmedilmeye çalışılmıştır. Yapılan çalışmanın salgın hastalıklar
veya şehir tarihi üzerine çalışma yapacaklara fikirsel anlamda katkısağlayacağı
değerlendirilmektedir.