Öz
Büyük devrimler gerçekleştirmiş olan devletlerin, devrimlerinin niteliğini ve
ideolojisini ortaya koymak, bunu gerek kendi milletlerine ve gerekse de diğer
milletlere tanıtmak amacıyla çeşitli kurumlar oluşturdukları bilinmektedir. Tarihin
gücünden bu şekilde yararlanma isteği ile doğan kurumlar, ulus-devlet oluşturma
süreci içerisinde, tarihin kendi üzerine yüklediği misyonu yerine getirme amacıyla
faaliyet göstermişlerdir. Bu doğrultuda, Türk milletinin de bu türden işlerini görecek
bir kuruma ihtiyacı olduğu noktasından hareketle, 1942’de Türk İnkılâp Tarihi
Enstitüsü (TİTE) kurulmuştur. Bu çalışma, arşiv belgeleri, zabıt cerideleri, metinde
belirtilen sürecin basına yansımaları ve diğer kaynaklar kullanılarak, Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nde böyle bir Enstitü’ye duyulan ihtiyacı, TİTE’nin kurulma
aşamasını ve TBMM’de bu konuda yapılan tartışmaları, TİTE’nin görev ve yetkileri
ile çalışma esasları doğrultusunda ondan beklenen işlev ve bunun sonucu olarak
hedeflenen yararları, dile getirmeyi amaçlamıştır.