Bir ayrımcılık biçimi olarak türcülük ilk kez Richard Ryder tarafından 1970 yılında kullanılmış, Peter Singer’ın 1975 yılında yayımladığı Hayvan Özgürleşmesi kitabında kapsamlı bir şekilde açıklandıktan sonra özellikle hayvan hakları hareketinin temel kavramlarından biri haline gelmiştir. “Bir kişinin kendi biyolojik türünün çıkarları lehine ve diğer biyolojik türlerin çıkarları aleyhine, önyargılı ya da yanlı davranması” olarak tanımlanan türcülük kavramı son zamanlarda yapay zekâ ve robotları da kapsayacak şekilde yeniden tanımlanmaya çalışılmaktadır. Türcülüğün genişletilmiş tanımına felsefi temel sağlayan posthümanizm kavramı ise ilk kez 1977 yılında Ihab Hassan tarafından kullanılmıştır. Posthümanizm, hümanizmin insan merkezci varlık hiyerarşisine itiraz etmekte ve yatay bir ontolojiyi savunmaktadır. Posthümanizme göre insan merkezci varlık tasavvuru diğer varlıkları insanın çıkarına olacak bir şekilde sömürgeleştirmektedir. Kimi uzmanların küresel ısınma gibi çevresel sorunların insan faaliyetleri sebebiyle olduğuna gönderme yapan Antroposen’e (İnsan Çağı) girmiş olduğumuzu duyurmaları hümanizm eleştirilerine kanıt olarak yorumlanmaktadır. Diğer taraftan yapay zekâ ve robotik alanındaki gelişmeler önümüzdeki yıllarda hayatın hemen her alanında insan-sosyal robot etkileşiminin artacağını göstermektedir. Özellikle son yıllarda insansı robotların üretilmesi, insan robot etkileşiminin etik ve hukuki temelde tartışılmasını beraberinde getirmiştir. Bazı uzmanlar insanların robotlara karşı “türcü” davranabileceğini belirtmekte; bunun da yapay zekâ ve robotik alanındaki gelişmeleri negatif etkileyebileceğini ifade etmektedir. Türcülüğün bu genişletilmiş tanımı insanı yapay zekâ ve robotlara karşı etik ve hukuki açıdan yükümlülük altına sokabilecektir. Bu makalede posthümanizm ve türcülük kavramları hakkında bilgi vermek, türcülüğün yapay zekâ ve robotları da kapsayacak şekilde genişletilmesini posthümanizm temelinde tartışmak amaçlanmıştır.
Posthümanizm türcülük ayrımcılık yapay zeka robot sosyal robot
Speciesism, as a form of discrimination, was initially proposed by Richard Ryder in 1970. The concept was detailed in Peter Singer’s book Animal Liberation published in 1975, and became one of the basic concepts of the animal rights movement. Defined as “a bias in favor of the interests of the members of one’s own species and against the interests of members of other species, “ speciesism has recently been redefined to include artificial intelligence and robots. The concept of posthumanism, which offers a philosophical basis for an expanded definition of speciesism, was first used by Ihab Hassan in 1977. Posthumanism rejects the anthropocentric hierarchy of being and is characterized by a horizontal ontology. Posthumanism argues that anthropocentric existence colonizes other beings for the interests of humans. That some experts have declared the beginning of the Anthropocene (Human Age) due to human-induced environmental problems such as global warming is considered evidence for criticism of humanism. On the other hand, the developments in artificial intelligence and robotics signify an increase in human-social-robot interactions in almost all areas of life in the coming years. Especially the production of humanoid robots in recent years has given rise to the ethical and legal discussion of human-robot interaction. Several experts state that humans may take a “speciesist” position against robots, which may have a negative impact on the developments in artificial intelligence and robotics. Such an expanded definition of speciesism may raise ethical and legal liability concerns regarding artificial intelligence and robots. This article aimed to give information about the concepts of posthumanism and speciesism and to discuss an extension of the speciesism concept, covering artificial intelligence and robots from a posthumanist perspective.
robot Posthumanism speciesism discrimination artificial intelligence social robot
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Antropoloji (Diğer), Sosyal ve Kültürel Antropoloji (Diğer) |
Bölüm | Değerlendirme (Derleme) Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 25 Kasım 2022 |
Kabul Tarihi | 6 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Antropoloji’de yayımlanan makaleler ve diğer yazıların tümünün yayın hakkı Creative Commons Atıf-Gayri Ticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) altında lisanslanmıştır. Yani yayımlanan makale ve diğer muhtelif yazılar, başka yayınlarda ancak uygun referans gösterilerek, lisansa bağlantı sağlanarak, değişiklik yapıldıysa belirtilerek ve ticarî amaç gütmeyerek kullanılabilirler. Kısaca yazar(lar) veya okuyucu(lar) herhangi bir maddî çıkar gözetmeksizin, Antropoloji’deki yayınları basılı ve/veya elektronik olarak çoğaltmakta ve/veya yaymakta özgürdürler. Bu durum yine de lisans sahibi olarak Antropoloji’nin sizi ve çalışmanızı onaylayacağı anlamına gelmek zorunda değildir.
Budapeşte Açık Erişim Girişimi