57 open femoral fractures of 57 patients were treated with the application of external fixators in th~ Orthopaedics and Traumatology Clinic of Taksim State Hospital during 1988-1993. 42 of patients were male while the other 15 were female, and the mean age was 35 {17-62). The mean follow-up period was 19 months {930). Flexion contractures of varying degrees were observed in the knees of 23 of our patients. 23 of oui cases were comminuted open femoral fractures and 1 0 of them had malunion while the other 13 had shortening of 3 to 5 cm. 1 of our patients had infected nonunion and had to be reoperated. Chronic osteomyelitis were seen in 2 of our patients and 5 other had pin-track infections in the pins close to their knees. As a result, we think that the application of extemal fixators in the management of open femoral fractures should be Iimited because of high incidence of complications such as knee contractures common in distal 1/3 fractures of the femur, shortening and malunion in comminuted femoral fractures. it has been concluded that it shoİJldn't be used in Gustillo Type 1 and II fractures, and its use in Type III should be Iimited to 1hose cases who had been unsuccesfully treated with alternative methods.
Sağlık Bakanlığı Taksim Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği'nde 1988-1993 yılları arasında açık femur kırığı olan 57 hastanın 57 femuruna ekstemal fiksatör uygulandı. Hastalanmızın 42'si erkek, 15'ikadın olup {17-62) yaş ortalaması 35'dir. Ortalama takip süresi 19 ay {9-30)'dır. Olgularımızın 32 tanesinin dizlerinde değişik derecelerde kontraktür görüldü. 23 olgumuz çok parçalı açık femur kırığı olup, bunların 10'unda malunion, 13'ünde ise 3-5 cm arasında değişen oranlarda kısalık görüldü. 1 hastada enfekte pseudoartroz geliştı ve reopere edildi. 2 hastamızda kr. osteomiyelit ve 5 hastamızda dize yakın pinlerde, pin-tract enfeksiyon görüldü. Sonuç olarak özellikle distal 1/3 uç kırıklarında sıkça görülen diz kontraktürleri, çok parçalı femur kırıklarında ise kısalık ve malunion gibi komplikasyonların sıklığı nedeniyle açık femur kırıklarında eksternal fiksatör uygulamalarının sınırlı tutulması düşüncesindeyiz. Gustilo Tip 1-II kırıklarında uygulanmaması, Tip III kırıklarında ise başka yöntemler denenip başarısız kalındığı durumlarda uygulanması gerektiği sonucuna varıldı.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Eylül 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1994 Cilt: 28 Sayı: 2 |