We treated 24 displaced acetabular fractures conservatively or surgically with an average follow-up of 7 years. Preoperative evaluation of the patients were made by anteroposterior X-ray of the pelvis according to Rowe-Lowel Classification, Matta Clinical Classification Thompson and Epstein Roentgenographic Classification were used for postoperative evaluation. Twelve of the fractures involving the weight-bearing dome or with complicated unstable hip were treated surgically, the other 12 fractures were treated conservatively. Complications included one sciatic nerve injury, two superficial and one deep infection for the surgery group, and three pin tract infection for the conservative group. The overall functional result was also satisfactory in 58 % for the surgical treatment. The results of fractures which could be reduced by traction were satisfactory in 58 %. Open reduction and internal fixation are indicated for the displaced fractures, closed treatment can give satisfactory results in selected patients.
Anabilim Dalımızda 1970- 1995 yılları arasında tedavi edilen deplasmanlı asetabulum kırıkları çağrıldı. Bu çağrıya karşılık veren 23 hastanın 24 asetabulumu çalışmanın materyalini oluşturdu. Tedavi öncesi kırıklar Rowe - Lowel radyolojik sınıflandırmasına göre, tedavi sonrası ise klinik olarak Matta, radyolojik olarak da Thompson ve Epstein'a göre değerlendirildi. Kalça ekleminde instabilite ve intraartiküler fragmanların olduğu 12 olgu cerrahi girişim ile tedavi edilirken kalan 11 olgu konservatif olarak tedavi edildi. Cerrahi gi-rişim yapılan olguların ortalama takip süresi 7 yıl, konservatif tedavi edilen gurubun ise 6.5 yıldır. Hiçbir olguda ameliyat sırasında komplikasyon gelişmezken ameliyat sonrası dönemde bir olguda siyatik sinir paralizisi, iki olguda yüzeyel ve bir olguda derin enfeksiyon ile karşılaşılmıştır. Konservatif redavi grubunda ise santral luksasyon nedeniyle tedavi edilen üç olguda çivi yolu enfeksiyonu gelişmiş ve çiviler çıkarıldıktan sonra gerilemiştir. Hastalar klinik olarak değerlendirildiğinde, iyi sonuçların toplamı cerrahi tedavi edilen gurupta %58 iken konservatif tedavi edilen grupta da bu oran %58 olarak bulunmuştur. Seçilmiş olgularda konservatif tedavinin en az cerrahi tedavi kadar iyi sonuçlar vereceğini düşünmekteyiz.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Eylül 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1998 Cilt: 32 Sayı: 2 |