Objectives: This study was designed to evaluate the functional results in patients who underwent surgery for complex extensor tendon lacerations in zones V to VII and treated either by immobilization or early passive motion (EPM).
Methods: Eleven patients (31 fingers) were treated by immobilization and nine patients (18 fingers) were treated by the EPM protocol. In the immobilization group, static palmar splints (wrist extension 30-40°; metacarpophalangeal and interphalangeal joints 0°) were used for four weeks. In the EPM group, dynamic splints and an outtrigger splint were applied to hold the wrist 30-40° extended and the metacarpophalangeal and interphalangeal joints in neutral and rubber band-assisted extension and active flexion was started three to five days postoperatively. After a mean follow-up of 22 months, total active motion and extensor lag of each involved finger, grip strength, and duration for return to pre-injury activity were evaluated.
Results: No tendon ruptures occurred. Total active motion of the involved fingers (215°±39.6° vs 241°±36.6°) and duration for return to pre-injury activity (17.8 weeks vs 14.7 weeks) differed significantly in favor of the EPM group (p<0.05). However, no significant difference was observed in grip strength (p>0.05). According to the Miller classification, good and/or excellent results accounted for 32.2% and 61% in the immobilization and EPM groups, respectively.
Conclusion: The study showed that EPM was more effective than the immobilization method in the treatment of complex extensor tendon injuries in zones V to VII.
Amaç: El dorsalinin V, VI ve VII. bölgelerinde ekstensör tendonların kompleks yaralanması nedeniyle ameliyat edilen ve farklı rehabilitasyon programı uygulanan iki hasta grubunda alınan fonksiyonel sonuçlar değerlendirildi.
Çalışma planı: Bu çalışmada, immobilizasyon (11 hasta, 31 parmak) ve erken pasif hareket (EPH) (9 hasta, 18 parmak) yöntemleri ile tedavi edilen 20 hastanın 49 parmağı incelendi. İmmobilizasyon grubunda, el bileğini 30-40° ekstansiyonda, metakarpofalangeal (MP) ve interfalangeal eklemleri nötralde tutan atel dört hafta süreyle kullanıldı. Erken pasif hareket grubunda ise, el bileği 30-40° ekstansiyonda, MP eklemler nötralde olacak şekilde palmardan yapılan dinamik atel yanı sıra parmaklara lastik ve misina aracılığıyla postoperatif 3-5. günlerde aktif fleksiyon ve pasif ekstansiyona başlandı. Ortalama 22 aylık takip dönemi sonunda hastaların toplam aktif hareketleri, ekstansiyon kayıpları, kavrama güçleri ve önceki işlerine geri dönüş süreleri değerlendirildi.
Sonuçlar: Her iki grupta da tendon rüptürü görülmedi. İmmobilizasyon grubu ile EPH grubu arasında toplam aktif hareket değerleri (215°±39.6° ve 241°±36.6°) ve işe dönüş süreleri (17.8 hafta ve 14.7 hafta) yönünden fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05) bulunurken, kavrama güçleri için fark anlamlı değildi (p>0.05). Miller sınıflamasına göre, immobilizasyon grubunda parmakların %32.2’sinde, EPH grubunda %61’inde iyi veya mükemmel sonuç elde edildi.
Çıkarımlar: Bu çalışma, kompleks ekstensor tendon yaralanmalarının tedavisinde, EPH protokolünün immobilizasyon yöntemine göre daha etkili olduğunu gösterdi.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Eylül 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2001 Cilt: 35 Sayı: 1 |