Objectives: To define the source and localization features of heel pain and to evaluate demographic features and laboratory findings of patients with heal pain.
Methods: The study included 132 patients (101 females, 31 males; mean age 43.8 years; range 9 to 72 years) who presented with heel pain. The patients were inquired for age, sex, occupation, height, weight, sports activities, the duration and characteristics of complaints, accompanying symptoms, and former treatments. Data were recorded in evaluation charts prepared for the study.
Results: Heel pain was unilateral in 82 patients (62%) and bilateral in 50 patients (38%). Women accounted for 76.3% of the patient group. Most of the patients were leading a sedentary lifestyle (77%). Complaints of heel pain were more frequent in the forties (n=40; 30.3%). Of all the patients, only 10 patients (7.6%) were engaged in sports activities. Forty-one patients (31%; 38 females, 3 males) were regarded as obese according to body mass index. Fifty-one patients (38.6%) had major foot deformities, including pes planus (n=50) and pes cavus (n=1). Radiologically, heel spurs were determined in 89 (58%) and 25 (37%) heels with and without heel pain, respectively.
Conclusion: Most of the patients suffering from heel pain can be treated conservatively if adequate efforts are made to determine the factors leading to heel pain.
Amaç: Topuk ağrısı ile başvuran hastaların demografik, ağrı kaynak ve yerleşim özelliklerini, laboratuvar bulgularını tanımlamak ve birbirleri ile ilişkisini belirlemek.
Çalışma planı: Topuk ağrısı nedeniyle polikliniğe başvuran 132 hasta (101 kadın, 31 erkek; ort. yaş 43.8; dağılım 9-72) çalışmaya alındı. Olguların yaş, cinsiyet, meslek, boy, kilo, sportif aktiviteleri, yakınmalarının süresi ve niteliği, eşlik eden semptomlar, önceki tedaviler ve sistemik sorunları sorgulanarak çalışma için önceden hazırlanan topuk ağrısı değerlendirme formlarına kaydedildi.
Sonuçlar: Seksen iki olguda (%62) tek taraflı), 50 olguda (%38) iki taraflı topuk ağrısı saptandı. Hastaların büyük bölümünü kadınlar (%76.3) oluşturmaktaydı. Sedanter yaşayan ya da düşük aktiviteli olgular (%77) çoğunluktaydı. Yakınmaların kırklı yaşlarda sık görüldüğü (n=40, %30.3), sadece 10 olgunun (%7.6) sportif aktivite gösterdiği belirlendi. Vücut kitle indeksine göre şişman olarak değerlendirilen 41 olgunun (%31) 38’i kadın, üçü erkekti. Elli bir hastada (%38.6) önemli ayak deformitesi (50 olguda pes planus, 1 olguda pes kavus) saptandı. Ağrılı 154 topuğun 89’unda (%58), ağrılı olmayan 68 topuğun 25’inde (%37) radyolojik olarak topuk dikeni saptandı.
Çıkarımlar: Topuk ağrısına katkıda bulunan faktörlerin belirlenmesiyle, olguların çoğunluğu konservatif yollarla tedavi edilebilir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Eylül 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2001 Cilt: 35 Sayı: 4 |