Objectives: We evaluated the results of surgical treatment for ankle fractures and the factors that play a role in these results.
Methods: The study included 31 patients (20 men, 11 women, mean age 38.2 years) who underwent surgical treatment for ankle fractures and had an adequate follow-up. According to the Lauge-Hansen classification, the mechanism of occurrence was supination-external rotation in 13 (42%), pronation-external rotation in two (26%), pronation-abduction in four (13%), and supination-abduction in four patients (13%). In two patients (6%), the fractures could not be classified. Most of the fractures occurred with falling in winter months. The majority of fractures (55%) was of bimalleolar type. The mean follow-up was 26 months.
Results: Union was obtained in all fractures. According to the objective criteria, the results were good, moderate, and poor in 18 (58%), eight (26%), and five (16%) patients, respectively. Subjective evaluation yielded good, moderate, and poor results in 17 (55%), eight (26%), and six (19%) patients, respectively. The results were poor especially in pronation-external rotation and fracture-dislocation type fractures. Two patients (6%) developed degenerative arthritis.
Conclusion: In our opinion, the best anatomical reduction may be achieved by surgical treatment of ankle fractures that present with a talar tilt, fibular shortening, and injury to the syndesmosis.
Amaç: Bu çalışmada ayak bileği kırıklarında uyguladığımız cerrahi tedavinin sonuçları ve bunları etkileyen faktörler değerlendirildi.
Çalışma planı: Ayak bileği kırığı nedeniyle cerrahi tedavi gören ve yeterli takipleri yapılabilen 31 olgu (20 erkek, 11 kadın; ort. yaş 38.2) değerlendirmeye alındı. Lauge-Hansen sınıflandırmasına göre, 13 olguda (%42) supinasyon-eksternal rotasyon, sekiz olguda (%26) pronasyon-eksternal rotasyon, dört olguda (%13) pronasyon-abduksiyon, dört olguda (%13) supinasyon-adduksiyon kırığı vardı. İki olguda (%6) kırık sınıflandırılamadı. Kırıklar sıklıkla kış aylarında düşme sonucu oluşmuştu; çoğu (%55) bimalleolar kırık idi. Ortalama izlem süresi 26 ay bulundu.
Sonuçlar: Kırıkların tümünde kaynama elde edildi. Objektif ölçütlere göre, 18 olguda iyi (%58), sekiz olguda orta (% 26), beş olguda kötü (%16) sonuç saptanırken; subjektif olarak 17 olguda iyi (%55), sekiz olguda orta (%26), altı olguda kötü (%19) sonuç elde edildi. En kötü sonuçlar, pronasyon-eksternal rotasyon tipi kırıklarda ve kırıklı-çıkık olan olgularda görüldü. İki olguda (%6) dejeneratif artrit gelişimi gözlendi.
Çıkarımlar: Talar tilt, fibular kısalık ve sindesmoz hasarı gelişen, deplase ve instabil ayak bileği kırıklarında anatomik redüksiyonu sağlamak için cerrahi tedavinin gerekli olduğunu düşünüyoruz.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Eylül 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Cilt: 36 Sayı: 3 |