Objectives: We assessed the effectiveness of external fixation in the treatment of unstable distal radial fractures.
Methods: Twenty-five patients (19 males, 6 females; mean age 39 years; range 20 to 71 years) with unstable distal radius fractures were treated by external fixation. Three patients had open fractures. According to the AO classification, the fractures were B1 (1 fracture), B2 (2), C1 (8), C2 (10), and C3 (4). External fixator was combined with K-wires or volar plates in 17 fractures. The fixator was used for a mean of 6.6 weeks, and the mean follow-up was 13.5 months. The earliest radiologic-anatomic and functional evaluations were based on the findings obtained at the end of six months. A modified Sarmiento scoring system was used for radiologic-anatomic assessment. For functional assessment, the scoring system proposed by Sarmiento et al. was used, which was based on the Gartland and Werley’s system.
Results: Radiologic measurements indicated that anatomical results were excellent in 16 patients (64%), good in eight patients (32%), and fair in one patient (4%). Functional results were excellent in four patients (16%), good in seven patients (28%), fair in 11 patients (44%), and poor in three patients (12%). The complications encountered were pin tract infections in four patients, breakage of the fixator pin holder in one patient, and the development of reflex sympathetic dystrophy in five patients.
Conclusion: Our data suggest that high success rates in anatomic results do not closely reflect satisfactory functional results. The protocol to be implemented after the application of the external fixator has to be determined according to the type of the fracture.
Amaç: İnstabil distal radius kırıklarının tedavisinde eksternal fiksasyonun etkinliği değerlendirildi.
Çalışma planı: İnstabil distal radius kırıklı 25 hasta (19 erkek, 6 kadın; ort. yaş 39; dağılım 20-71) eksternal fiksasyon ile tedavi edildi. Kırıkların üçü açık kırık şeklindeydi. AO sınıflandırmasına göre bir kırığın B1, iki kırığın B2, sekiz kırığın C1, 10 kırığın C2, dört kırığın C3 tipinde olduğu görüldü. Eksternal fiksasyon, 17 kırıkta K-telleri veya volar plak uygulaması ile birlikte kullanıldı. Eksternal fiksasyonun uygulama süresi ortalama 6.6 hafta; hastaların ortalama takip süresi ortalama 13.5 ay idi. Hastaların radyolojik-anatomik ve fonksiyonel değerlendirmeleri, en erken altıncı ay sonundaki bulgulara göre yapıldı. Radyolojik-anatomik değerlendirmede modifiye Sarmiento skorlaması, fonksiyonel değerlendirmede ise Sarmiento ve ark.nın Gartland ve Werley sistemine dayanarak yaptıkları skorlama sistemi kullanıldı.
Sonuçlar: Radyolojik ölçümlerin sonucuna göre yapılan anatomik değerlendirmede 16 kırıkta (%64) mükemmel, sekiz kırıkta (%32) iyi, bir kırıkta (%4) orta sonuç alındı. Fonksiyonel değerlendirmede dört kırıkta (%16) mükemmel, yedi kırıkta (%28) iyi, 11 kırıkta (%44) orta, üç kırıkta (%12) kötü sonuç alındı. Komplikasyon olarak, dört hastada çivi giriş yeri enfeksiyonu, bir hastada fiksatör çivi tutucusunun kırılması, beş hastada refleks sempatik distrofi ile karşılaşıldı.
Çıkarımlar: Anatomik değerlendirmede elde edilen yüksek başarı oranının, tatmin edici bir fonksiyonel sonuç için tek başına yeterli olmadığı görüldü. Eksternal fiksasyon uygulandıktan sonra yürütülecek protokolün, kırık tipine göre belirlenmesi gerektiği sonucuna varıldı.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Eylül 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2003 Cilt: 37 Sayı: 2 |