Amaç: Çatışma, mayına basma ve taşıt kazası sonucu yaralandıktan sonra travma sonrası stres bozukluğu tanısı konan olgularda durumluk ve sürekli anksiyete düzeyleri araştırıldı.
Çalışma planı: Klinisyen için Yapılandırılmış Klinik Görüşme Formu (DSM III-R) ile travma sonrası stres bozukluğu tanısı konan 98 gaziye (ort. yaş 20; dağılım 18-25) Durumluk ve Sürekli Anksiyete Ölçeği I-II uygulandı ve anksiyete düzeyleri ölçüldü.
Sonuçlar: Eğitim düzeyi ve travma şekli ile yüksek kaygı düzeyine sahip olguların sayısı arasında anlamlı farklılık bulunmadı (p<0.05). Eğitim durumuna ve travma şekline bakılmaksızın yüksek düzeyde sürekli kaygıya sahip olgu sayısı, yüksek düzeyde durumluk kaygıya sahip olgulardan anlamlı derecede fazla bulundu (p<0.05). İlkokul ve lise eğitim düzeyleri arasında sürekli kaygı puanları açısından anlamlı farklılık görüldü (p=0.03).
Çıkarımlar: Yaralılarda, yaşam kalitesini bozan kaygı düzeylerinin saptanması ve tedavisi önemlidir. Tıbbi tedavi yapılırken psikolojik rehabilitasyon da göz önünde bulundurulmalıdır.
Objectives: The purpose of this study was to measure state and trait anxiety levels of veterans who developed posttraumatic stress disorder following combat or landmine injuries, or vehicle accidents.
Methods: The anxiety levels of 98 veterans (mean age 20 years; range 18 to 25 years) were measured with the use of the State-Trait Anxiety Scale (STAI I-II). Diagnosis of posttraumatic stress disorder was made on the basis of the Structured Clinical Interview for DSM III-R.
Results: The number of patients with high levels of anxiety was not in significant relationship with education level and trauma type (p<0.05). Regardless of education levels and trauma types, the number of patients with high trait anxiety significantly outweighed the number of patients with high state anxiety (p<0.05). Trait anxiety levels differed significantly between primary school and
high school graduates (p=0.03).
Conclusion : Veterans should be under close supervision to determine and treat increased anxiety which worsens the quality of life. Special attention should be paid to appropriate psychological rehabilitation throughout the treatment plan
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Eylül 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 Cilt: 38 Sayı: 2 |