Amaç: Yaşlı hastalardaki intertrokanterik femur kırıklarında internal tespit mi, yoksa ideal tedavi yöntemi olmasa da, hemiartroplasti mi yapılması gerektiği konusu tartışmalıdır. Endoprotezin avantajı hastayı bir an önce ayağa kaldırmak, internal tespitin avantajı ise kalça eklemini koruyarak protezin getireceği risklerden kaçınmaktır. Çalışmamızda iki uygulamanın erken dönem sonuçları karşılaştırıldı.
Çalışma planı: Femur intertrokanterik kırığı nedeniyle ameliyat edilen ve takiplerde ulaşılabilen 81 hasta çalışmaya alındı. İnternal tespit uygulanan 38 hastanın (ort. yaş 77.7; dağılım 65-99) 25’inin, hemiartroplasti uygulanan 43 hastanın (ort. yaş 80; dağılım 67-97) 22’sinin sağ olduğu saptandı. İki grup ameliyat öncesi özellikler, ameliyattan sonra harekete başlama zamanı, komplikasyon ve ölüm oranı, Barthel Günlük Yaşam Aktivite İndeksi’ne göre değerlendirilen günlük yaşam aktiviteleri açısından karşılaştırıldı. Ortalama takip süresi internal tespit grubunda 22.7 ay (dağılım 6-39 ay), hemiartroplasti grubunda 22.3 ay (dağılım 7-39 ay) idi.
Sonuçlar: İnternal tespit yapılanların %34.2’sinin ameliyat sonrası ortalama 13 ay (1-36 ay), endoprotez yapılan hastaların ise %48.8’inin ortalama 6 ay (1-24 ay) sonra ölmüş oldukları saptandı. İki grup arasında yatak içinde hareket, ayağa kalkma, desteksiz tam yük verme, komplikasyonlar, günlük yaşam aktiviteleri açısından anlamlı farklılık bulunmadı. Ancak, hemiartroplasti yapılan olgular, çift destek ile tam yük vererek daha kısa sürede yürüyebilmişlerdi (p<0.05).
Çıkarımlar: Erken dönem takiplerde, hemiartroplastinin internal tespite göre anlamlı bir üstünlüğü bulunmamış; ayrıca, protez grubunda ameliyat sonrası yaşam süresi daha kısa, ölüm oranı daha yüksek bulunmuştur. Bu nedenle, bu kırıkların tedavisinde öncelikle internal tespiti düşünmek daha doğru olacaktır.
Objectives: There is no consensus as to whether internal fixation or hemiarthroplasty is more appropriate for the treatment of intertrochanteric femur fractures in elderly patients. While the latter offers early mobilization, internal fixation preserves the hip joint and avoids long-term complications associated with the prosthesis. This retrospective study aimed to compare the early results of these treatment modalities.
Methods: The study included 81 patients who were available for follow-up after surgery for intertrochanteric femur fractures. Of 38 patients (mean age 77.7 years; range 65 to 99 years) treated with internal fixation, 25 were alive; of 43 patients (mean age 80 years; range 67 to 97 years) treated with hemiarthroplasty, 22 were alive at the last follow-ups. The two groups were compared with regard to perioperative characteristics, mobilization time, complications, mortality, and daily activities according to the Barthel Activities of Daily Living Index. The mean follow-up was 22.7 months (range 6 to 39 months) in internal fixation, and 22.3 months (range 7 to 39 months) in hemiarthroplasty groups.
Results: Subsequent to the operation, mortality occurred in 34.2% after a mean of 13 months (range 1 to 36 months) and in 48.8% after a mean of six months (range 1 to 24 months) in patients treated with internal fixation and endoprosthesis, respectively. There were no significant differences with respect to mobilization in bed, standing, weight bearing without support, complications, and daily activity scores. The only significant difference in favor of hemiarthroplasty was that full weight bearing with two crutches took a shorter time (p<0.05).
Conclusion: Short-term results suggest that hemiarthroplasty is not an advantageous alternative to internal fixation; moreover, its postoperative survival is shorter and mortality rate is higher. Osteosynthesis seems to be the first choice in the treatment of elderly patients with intertrochanteric femur fractures.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Eylül 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 39 Sayı: 4 |