Amaç: Gelişimsel kalça displazisinde (GKD) uygulanan Salter iliyak osteotomisinde K-teli ile yapılan fiksasyon yöntemlerinin stabiliteleri karşılaştırıldı ve asetabuler fragmanın pozisyonunun korunması için en uygun yöntem araştırıldı.
Çalışma planı: Çalışmaya GKD nedeniyle Salter’in tanımladığı endikasyonlara uygun olarak ameliyat edilen 331 hastanın (63 erkek, 268 kız; ort. yaş 23.3 ay; 17-35 ay) 425 kalçası alındı. Tüm hastalarda osteotomi bölgesine yerleştirilen greftin tespiti amacıyla bir ya da iki adet K-teli kullanıldı ve ameliyattan sonra pelvipedal alçı yapılmadan önce ve alçı çıkarıldıktan sonra ön-arka pelvis grafileri çekildi. Hastalar uygulanan fiksasyon yöntemine göre (tek veya çift K-teli kullanımıyla Y kıkırdağa doğru veya asetabulumun superior duvarına doğru yönlendirme) dört gruba ayrıldı. Ameliyat sonrası erken dönem ve alçı çıkarıldıktan sonraki pelvis grafilerinde osteotomi proksimali ile distali arasındaki ilişki, greftin osteotomi bölgesindeki pozisyonu, siyatik çentikte distal köşenin proksimal köşeye göre medialize olup olmadığı ve femur başı örtünmesi değerlendirildi.
Sonuçlar: Çift K-teli kullanılan hastaların hiçbirinde pozisyon kaybı gözlenmedi. Tek K-teli kullanılan 381 kalçanın 15’inde (%3.9) osteotomi bölgesinde tespit yetmezliğine bağlı pozisyon kaybına rastlandı. Bunların sekizinde (%2.9) Y kıkırdağa doğru, yedisinde (%6.4) asetabulumun superior duvarına doğru yönlendirme yapılmıştı. Gruplar arasındaki karşılaştırmada, K-teli ile fiksasyonun stabilitesi açısından anlamlı farklılık bulunmadı.
Çıkarımlar: Çift K-teli ile pozisyon kaybına rastlanmaması, Salter osteotomisinde greft stabilizasyonunun bu şekilde yapılmasınının daha uygun olduğunu düşündürmektedir.
hip dislocation congenital/surgery;hip joint/radiography;osteotomy/methods
Objectives : We compared the stability of K-wire fixation methods used in Salter iliac osteotomies in developmental dysplasia of the hip (DDH) to determine the most appropriate method for stabilization of the acetabular fragment.
Methods: The study included 425 hips of 331 patients (63 boys, 268 girls; mean age 23.3 months; range 17 to 35 months) who underwent iliac osteotomies for DDH with appropriate indications described by Salter. Fixation of the graft was made with the use of one or two K-wires. All the patients were assessed postoperatively with anteroposterior pelvic radiographs obtained before a hip
spica cast was applied and after it was removed. The patients were divided into four groups based on the fixation methods used, namely, one or two K-wires directed either to the triradiate cartilage or to the roof of the acetabulum. On postoperative pelvic radiographs, we assessed the relation between the proximal and distal iliac fragments, position of the graft in the osteotomy area, medialization of the distal iliac bone corner at the sciatic notch, and coverage of the femoral head.
Results: Fixation with two K-wires resulted in no graft displacement. Of 381 hips in which a single K-wire was used, 15 hips (3.9%) exhibited graft displacement due to fixation instability. Orientation of the K-wire fixation was toward the triradiate cartilage in eight hips (2.9%), and toward the roof of the acetabulum in seven hips (6.4%). No significant differences were found between the four
groups in terms of fixation instability.
Conclusions: The absence of fixation failure with the use of two K-wires suggests that this method provides a more stable fixation of iliac osteotomy and bone graft.
Hip dislocation congenital/surgery hip joint/radiography osteotomy/methods
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Nisan 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 41 Sayı: 2 |