Amaç: Erişkinlerdeki önkol çift kırıklarının cerrahi tedavisinde uyguladığımız iki farklı yöntemin sonuçları değerlendirildi.
Çalışma planı: Önkol kırıklı 42 erişkin hasta geriye dönük olarak incelendi. Bunlardan 22 hasta (7 kadın, 15 erkek; ort. yaş 32; dağılım 18-69) açık redüksiyon ve plak-vida ile tespit yöntemi, 20 hasta (6 kadın, 14 erkek; ort. yaş 33; dağılım 18-70) kapalı redüksiyon ve kilitli kanaliçi çivi yöntemi ile tedavi edildi. Kırıklar AO/OTA sistemine göre sınıflandırıldı. Hastalar, son kontrollerde Grace-Eversmann ölçütlerine göre ve DASH (Disabilities of the Arm, Shoulder and Hand) skoru ile değerlendirildi. Ortalama takip süresi plak-vida grubunda 30 ay (dağılım 12-45 ay), kilitli kanaliçi çivi grubunda 23 aydı (dağılım 12-34 ay) idi.
Sonuçlar: Ortalama ameliyat süresi plak-vida grubunda 65 dk (dağılım 40-97 dk), kanaliçi çivi grubunda 61 dk (dağılım 35-90 dk) idi (p>0.05). Ortalama kaynama süresi kanaliçi çivi grubunda anlamlı derecede daha kısa bulundu (10 hafta ve 14 hafta; p<0.05). Grace-Eversmann ölçütlerine göre, plak-vida grubunda 18 hastada (%81.8) mükemmel ve iyi, dört hastada (%18.2) kabul edilebilir sonuç; kanaliçi çivi grubunda 18 hastada (%90) mükemmel ve iyi, iki hastada (%10) kabul edilebilir sonuç elde edildi. Ortalama DASH skoru ise sırasıyla 15 (dağılım 4-30) ve 13 (dağılım 3-25) bulundu; iki grup arasında fonksiyonel sonuç ve DASH skoru açısından anlamlı fark görülmedi (p>0.05). Ameliyat sonrası komplikasyon plak-vida grubunda üç hastada (%13.6), kanaliçi çivi grubunda iki hastada (%10) görüldü.
Çıkarımlar: Erişkinlerdeki önkol çift kırıklarının cerrahi tedavisinde iki tespit yönteminin fonksiyonel iyileşme ve hasta memnuniyeti açısından sonuçları benzer bulundu.
Objectives: We evaluated the results of two different surgical methods for the treatment of adult diaphyseal fractures of both forearm bones.
Methods: Forty-two adult patients with forearm fractures were retrospectively evaluated. Of these, 22 patients (7 women, 15 men; mean age 32 years; range 18 to 69 years) underwent open reduction and plate-screw fixation, and 20 patients (6 women, 14 men; mean age 33 years; range 18 to 70 years) underwent closed reduction and locked intramedullary nail fixation. The fractures were classified according to the AO/OTA system. The patients were assessed using the Grace-Eversmann criteria and the DASH (Disability of the Arm, Shoulder and Hand) questionnaire. The mean followup was 30 months (range 12 to 45) with plate-screw fixation, and 23 months (range 12 to 34) with intramedullary nailing.
Results: The mean operation time was 65 minutes (range 40 to 97 min) with plate-screw fixation, and 61 minutes (range 35 to 90 min) with intramedullary nailing (p>0.05). The mean time to union was significantly shorter with intramedullary nailing (10 weeks vs. 14 weeks; p<0.05). According to the Grace-Eversmann criteria, the results were excellent or good in 18 patients (81.8%) and acceptable in four patients (18.2%) treated with plate-screw fixation, compared to 18 patients (90%) and two patients (10%), respectively, treated with intramedullary nailing. The mean DASH scores were 15 (range 4 to 30) and 13 (range 3 to 25), respectively. The two groups did not differ significantly with respect to functional results and DASH scores (p>0.05). Postoperative complications were seen in three patients (13.6%) and two patients (10%) with plate-screw fixation and intramedullary nailing, respectively.
Conclusion: The two fixation methods yield similar results in terms of functional healing and patient satisfaction in the management of adult forearm fractures.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Mart 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 43 Sayı: 1 |