Amaç: Lenke Tip 1 idiopatik skolyoz nedeniyle ameliyat edilen hastaların preop ve postop çekilen klinik fotoğraflarının postop memnuniyet üzerine etkisinin ortaya konulması.Yöntem: Hastanemizde Ekim 2009- Mart 2011 yillari arasında Lenke Tip 1 eğriliği olan ve skolyoz nedeniyle ameliyat edilmiş 60 Adolesan idiopatik skolyoz hastası bu çalışmada değerlendirilmiştir. Çalışmaya dahil edilen tüm hastalara posterior enstrumantasyon ve fuzyon ameliyatı yapılmıştır. Çalışmamızda hastalar yaş cinsiyet dağılımları benzer olmak üzere 2 ayrı gruba ayrıldı. 1. Gruptaki hastalara kontrol muayeneleri sırasında ameliyat öncesi ve son kontrollerdeki çekilen fotografları gösterilmiştir. Bu hastalardan daha sonra SRS-30 formu doldurmaları istenmiştir. 2. Gruptaki hastalarda ise rutin olarak kontrolleri yapılarak, fotoğraflar hastalarla paylaşılmadan SRS-30 formu doldurmaları istenmiştir.Bulgular: Grup 1’deki 30 hastanın 9’u erkek iken 21’i bayan idi. Bu grubun yaş ortalaması 18.6 (1426) olarak saptandı. Bu grupta preop ortalama cobb 49.4° iken postop cobb acisi 13.1° idi. T5-12 arası kifoz açisi preop 17.9° derece iken post op 25.1° olarak ölçüldü. Grup 2’deki 10’u erkek iken 20’si bayan idi. Yaş ortalaması 16.6 idi. Bu grupta preop ortalama 50.2° olan cobb acisi postop 13° idi. T5-12 arası kifoz açısı preop 18.6° iken postop 26° olarak ölçüldü. Her iki grup arasında SRS sonuçları her bir soru için ayrı ayrı değerlendirildi. SRS-30 sorularının self image sorusu olan 10. soru, fonksiyon ve aktivite sorusu olan 18 ve memnuniyet sorusu olan 21. sorular için iki grup arasında anlamlı fark saptandı (p<0.05). Yine self image sorusu olan 23. soru için p=0.056 olarak hesaplandı. Tüm SRS sonuçları karşılaştırıldığında her iki grup arasındaki fark anlamlı saptanmadı (p=0.077). Ayrıca her iki grup arasındaki imaj (p=0.073), fonksiyon (p=0.189), ağrı (p=0.208), mental (p=0.081), tatmin (p=0.543) sorularının karşılaştırılmasında istatistiki olarak anlamlı fark saptanmadı.Çıkarımlar: İdiopatik skolyozda cerrahi ile klinik olarak ve hasta memnuniyeti açısından başarılı sonuçlar elde edilmekte. Ameliyat öncesi hastanın sırtının fotoğrafının çekilmesi ameliyat sonrası hasta memnuniyetine olumlu yönde etki ettiği sonucuna vardık.Amaç: Myelogibbus sağlık durumunu etkileyen özel bir deformitedir. Kifektomi ve kısa segment enstrümentasyonda is başarısızlık ve deformite tekrarı sıktır. Diğer taraftan, erken uzun segment füzyon gövde kısalığına ve torakal yetmezliğe sebep olur. Kifektomi ve büyüme koruyucu teknikler (BKt) fiksasyon problemlerini ve büyüme geriliğini önleyici alternative olarak kullanılabilir. BKt’in etkinliği ve güvenliği daha araştırılmamış bir konudur. Bu çalışmanın amacı kifektomi ve uzayan rod (UR) tekniği veya Luque-Trolley (LT) tekniği ile tedavi edilmiş hastaların sonuçlarını karşılaştırmak.Yöntem: On hasta (UR) ve 5 hasta LT tekniği ile kifektomi (vertebral kolon rezeksiyonu veya çoklu eggshell osteotomisi) ile tedavi edildi. Cerrahi sırasında ortalama yaş 6 (UR) ve 8.3 (LT)’dı. Son takip sırasında ortalama yaş 12.5 (UR) ve 13.1 (LT)’di. UR hastalarına 6 ayda bir uzatma yapıldı. İmplant yetmezliği ve enfeksiyon durumları planlanmamış cerrahi olarak kabul edildi. Torakal ve local kifoz, T1-S1 ve T1-12 uzunlukları pre-, postoperatif ve son takipte ölçüldü.Bulgular: UR grubunda 72.7 aylık takipte ortalama 8.1 uzatma yapıldı. Hastalarda ölüm görülmedi. LT grubunda ortalama takip süresi 68.6 ay. UR grubunda ve LT grubunda ortalama kazanılan uzunluk sırası ile 5.3 cm ve 4.0 cm’di. Yıllık kazanılan uzunluk miktarı UR grubunda ve LT grubunda sırası ile 1.11 cm ve 0.7 cm’di (p=0.297). UR grubunda ve LT grubunda ortalama T1-S1 uzama miktarı sırası ile 10.6 ve 4.2 cm’di (p=0.027). UR grubunda 14 planlanmamış cerrahi yapıldı: 10 implant revizyonu, 5 debridman (1 derin ve 4 yüzeyel enfeksiyon). Düzenli uzatmalar sırasında 4 planlı implant revizyonu yapıldı. LT grubunda 1 defa derin enfeksiyon için debridman ve 3 defa implant çıkarılması yapıldı.Çıkarımlar: Kifektomi sonrası BKt ile kifoz rekonstrüksiyonu başarılı deformite kontrolünü sağlarken özellikle torakal omurgada olmak üzere spinal büyümeyi sağlar. BKt torakal kifozun ilerleyen dönemde oluşumunu sağlar. Hem büyüme koruyuculuğu hem de deformite kontrolü sağlanır. UR daha fazla uzunluk kazanımını sağlarken planlanmamış cerrahiler LT hastalarına oranla UR hastalarında daha fazla komplikasyon oranını gösteriyor.Amaç: Bu çalışmadaki amacımız, Lenke tip 1 adölesan idiopatik skolyozun posterior enstrümantasyonunda pedikül vidalarının segmental ya da atlamalı olarak yerleştirilmesinin, koronal ve sagital plandaki düzelmeye olan etkisini araştırmaktı.Yöntem: Lenke tip 1 adölesan idiopatik skolyoz nedeniyle kliniğimizde segmental posterior enstrümantasyon uygulanan 22 hasta (Grup 1, segmental), geçmiş dönemde kliniğimizde nonsegmental enstrümante edilen 22 hasta ile (Grup 2, nonsegmental), eğiklik tipleri ve büyüklükleri benzer olacak şekilde eşleştirildi. Her iki gruptaki 22 hastanın 15’i kadın, 7’si erkekti. Ortalama yaş grup 1’de 15.4 , grup 2’de 15.2 idi. Her iki grupta da 12 tip 1A, 4 tip 1B, 6 tip 1C eğiklik bulunmaktaydı. İki grubun preoperatif ve postoperatif koronal Cobb ve T5-T12 kifoz açıları retrospektif olarak değerlendirildi. Postoperatif ölçümler 6. aydaki takip grafilerinden yapıldı. Bulgular: Grup 1’de preopratif ortalama 57.2° olan koronal Cobb açısı postoperatif 11.8°ye düşürüldü (ortalama %79.8 düzelme). Grup 2’de ise ortalama koronal Cobb açısı 52.8°den 13.9°ye düşürüldü (ortalama %75.13 düzelme). Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0.05). Ortalama T5-T12 kifoz açısı grup 1’de preoperatif 34.2°, postoperatif 21.9°; grup 2’de preoperatif 30.9°, postoperatif 18.1° olarak ölçüldü. Anlamlı fark saptanmadı.Çıkarımlar: Posterior segmental enstrümantasyon, Lenke tip 1 adölesan idiopatik skolyoz cerrahisinde, nonsegmental enstrümantasyona göre koronal planda daha iyi düzelme sağlamaktadır. Bunun yaşam kalitesine etkisinin ve daha uzun takip sürelerinde düzelme oranlarının devamlılığının araştırılması uygun olacaktır
Amaç: Lenke Tip 1 idiopatik skolyoz nedeniyle ameliyat edilen hastaların preop ve postop çekilen klinik fotoğraflarının postop memnuniyet üzerine etkisinin ortaya konulması.
Yöntem: Hastanemizde Ekim 2009- Mart 2011 yillari arasında Lenke Tip 1 eğriliği olan ve skolyoz nedeniyle ameliyat edilmiş 60 Adolesan idiopatik skolyoz hastası bu çalışmada değerlendirilmiştir. Çalışmaya dahil edilen tüm hastalara posterior enstrumantasyon ve fuzyon ameliyatı yapılmıştır. Çalışmamızda hastalar yaş cinsiyet dağılımları benzer olmak üzere 2 ayrı gruba ayrıldı. 1. Gruptaki hastalara kontrol muayeneleri sırasında ameliyat öncesi ve son kontrollerdeki çekilen fotografları gösterilmiştir. Bu hastalardan daha sonra SRS-30 formu doldurmaları istenmiştir. 2. Gruptaki hastalarda ise rutin olarak kontrolleri yapılarak, fotoğraflar hastalarla paylaşılmadan SRS-30 formu doldurmaları istenmiştir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Bildiri Özetleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Kasım 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 48 Sayı: 1 - SUPPLEMENTUM-I |