Amaç: Bu çalışmanın amacı plantar topuk ağrısının tedavisinde manuel tedavi ve egzersizin lokal steroid enjeksiyonu ile etkisini karşılaştırmaktır. Yöntem: Plantar topuk ağrısı teşhisi konulan 40 hasta (ortalama yaş; 45.5±8.5 dağılım; 30-60, 23 kadın) çalışmaya alındı. Hastalar randomize olarak manuel tedavi&egzersiz (MTEG) grubu ile lokal steroid enjeksiyon (LSI) grubu olarak 2 gruba ayrıldı. MTEG grubuna haftada 3 kez 9 seans tedavi uygulandı. LSI grubuna ise bir kez enjeksiyon yapıldı. Hastaların fonksiyonel durumu Foot and Ankle Ability Measure (FAAM) ağrısı ise Visual Analog Skala (VAS) ile değerlendirildi. Değerlendirmeler tedavi öncesi, tedavi sonrası 3., 6., 12. hafta ve 1 yılda yapıldı. İki grup arasında zaman içindeki değişim 2X5 repeated measure ANOVA ile değerlendirildi ve istatistiksel anlamlı parametreler paired-T testi ile karşılaştırıldı. Bulgular: Tedaviden önce iki grup arasında hastaların yaşı, cinsiyeti, beden kitle indeksi, ve dorsifleksiyon hareket açıklığında anlamlı bir fark yoktu (p<.05). Her iki grupta da ğrı ve fonksiyonel sonuçlarda anlamlı gelişmeler bulundu (p<.05). Repeated measure ANOVA göre iki grup arasında zaman içindeki değişim FAAM ve VAS’da istatistiksel anlamlı olarak farklı bulundu (p=0.001; F=7.0, p=0.001; F=8.3). Paired –T test bu anlamlılığın 3, 6, ve 12. haftada LSI grup lehine olduğunu, fakat bu anlamlılığın 1 sene sonunda devam etmediğini ortaya koydu. Çıkarımlar: Plantar topuk ağrısında LSI tedavisinin kısa dönem sonuçlarının MTEG’e göre ağrı ve fonksiyonel sonuçlar açısından daha iyi olduğu fakat 1 yıllık takip sonucunda bu durumun devam etmediği görüldü. LSI’nin komplikasyonları düşünüldüğünde MTEG’in güvenli ve etkili bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz.Amaç: Ayak çeşitli yüzeylere adapte olmayı sağlaAmaç: Bu çalışmanın amacı pes planovalgusu olan hastaların ark yükseklikleri, ayak postürleri ve ayak fonksiyonları ile bel ağrıları arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Yöntem: Çalışmaya, pes planovalgus tanısı konulmuş, yaş ortalaması 25.88±5.92 yıl olan, 6 erkek 21 kadın olmak üzere 27 birey dahil edildi. Bireylere medial longitudinal ark yüksekliklerini değerlendirmek için Navikülar Düşme Testi (NDT), ayak postürlerini değerlendirmek için Ayak Postür İndeksi (APİ), ayak fonksiyonlarını değerlendirmek için Ayak Fonksiyon İndeksi (AFİ) ve bel ağrılarını Amaç: Bu çalışma, farklı nedenlere bağlı olarak gelişen düşük ayak hastalarında, ayak bileğinin dorsifleksiyon hareketini restore etmek üzere tibialis posterior tendon transferi uygulanmış olgularda, geç dönemde gelişen problemlere yönelik olarak uygulanan fizyoterapi programının, ağrı, ayak bileği dorsifleksiyon eklem hareket açıklığı, kas gücü ve Stanmore skalası gibi fonksiyonu etkileyen parametreler üzerine etkilerini araştırmak üzere planlanmıştır. Yöntem: Çalışma, cerrahisinin üzerinden 6 ay ve ha fazla süre geçmiş, 7 kadın, 15 erkek olmak üzere yaş ortalamaları 28.79±13.41 yıl olan 22 birey ile gerçekleştirildi. Olgularımızda geç dönem komplikasyonları olarak, 9’unda tendon güçsüzlüğü, 8’inde düşük parmak, 9’unda kas atrofisi, 16’sında tendon adhezyonu, 5’inde inversiyon, 3’inde eversiyon deformitesi, 5’inde pençe parmak, 2’sinde ağrı, 2 olguda ise, şişlik ve burkulma bulguları saptandı. Tüm olgular, tedavi öncesinde, ağrı şiddetlerinin saptanması için Visual Analog Skalası (VAS), dorsifleksiyon hareket genişliği için gonyometrik ölçüm, dorsifleksör kas kuvveti için digital dinamometre ve fonksiyonel sonuçlar için Stanmore Skalası kullanılarak değerlendirildi. Olgularda değerlendirmeler ışığında 6 hafta süre ile haftada 3 olmak üzere
Amaç: Bu çalışmanın amacı plantar topuk ağrısının tedavisinde manuel tedavi ve egzersizin lokal steroid enjeksiyonu ile etkisini karşılaştırmaktır.
Yöntem: Plantar topuk ağrısı teşhisi konulan 40 hasta (ortalama yaş; 45.5±8.5 dağılım; 30-60, 23 kadın) çalışmaya alındı. Hastalar randomize olarak manuel tedavi&egzersiz (MTEG) grubu ile lokal steroid enjeksiyon (LSI) grubu olarak 2 gruba ayrıldı. MTEG grubuna haftada 3 kez 9 seans tedavi uygulandı. LSI grubuna ise bir kez enjeksiyon yapıldı. Hastaların fonksiyonel durumu Foot and Ankle Ability Measure (FAAM) ağrısı ise Visual Analog Skala (VAS) ile değerlendirildi. Değerlendirmeler tedavi öncesi, tedavi sonrası 3., 6., 12. hafta ve 1 yılda yapıldı. İki grup arasında zaman içindeki değişim 2X5 repeated measure ANOVA ile değerlendirildi ve istatistiksel anlamlı parametreler paired-T testi ile karşılaştırıldı.
Bulgular: Tedaviden önce iki grup arasında hastaların yaşı, cinsiyeti, beden kitle indeksi, ve dorsifleksiyon hareket açıklığında anlamlı bir fark yoktu (p<.05). Her iki grupta da ğrı ve fonksiyonel sonuçlarda anlamlı gelişmeler bulundu (p<.05). Repeated measure ANOVA göre iki grup arasında zaman içindeki değişim FAAM ve VAS’da istatistiksel anlamlı olarak farklı bulundu (p=0.001; F=7.0,
p=0.001; F=8.3). Paired –T test bu anlamlılığın 3, 6, ve 12. haftada LSI grup lehine olduğunu, fakat bu anlamlılığın 1 sene sonunda devam etmediğini ortaya koydu.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Bildiri Özetleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Kasım 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 48 Sayı: 1 - SUPPLEMENTUM-I |