Teknolojinin bu baş döndüren gelişmeleri karşısında Transhümanizmin insanoğluna
altın tepside sunduğu bu vaatleri, ne kadar cazip gelse de bu düşüncenin hala bir ütopya mı
yoksa hakikaten bir distopya mı oldugu netleṣmemektedir. İnsan ruh-beden birlikteliğiyle
ancak belirli bir değer taşır ve mutlu olur. Transhümanizm hedeflerine ulaşsa dahi bu
insanoğlunun her kesimine hitap etmeyecektir. Unutmamalıyız ki belirli bir ekonomik güce
sahip olan ülkeler veya şahıslar bu teknolojinin nimetlerinden faydalanırken bu durum zayıf
ülkeler ve şahıslar için geçerli olmayacaktır. Kısacası teknoloji imkanlarından
faydalanabilenler ile bu imkanlardan yararlanmayanlar arasında büyük uçurumların
oluşmasına sebep olacaktır. Yani toplum tabakalara ve sınıflara ayrılma gibi bir durumla
karşı karşıya gelecektir. Bu düşünce sistemi her zaman elit ve varlıklı bir kesime hitap
etmekten öteye geçemeyecektir. Yapay zekâyı Transhümanizm ve din bağlamında
değerlendirecek olursak Transhümanizm düşüncesinin, vaatlerinin ve hedeflerinin
gerçekleşmesi için yapay zekâ birebir hizmet etmekte ve en büyük görevi üstlenmektedir.
Yapay zekanın dinin ve insanlığın geleceğinin şekillenmesine etkisi dikkate alındığında,
faydalarının yanında, birçok soru işaretlerini de beraber getireceği olumsuzlukları da
kesindir. Geleceğin dünyasının inşasında en aktif rolü üstlenin yapay zekâ, ancak doğru ve
bilinçli bir şekilde kullanıldığında yeni kapılar açacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dini Araştırmalar (Diğer) |
Bölüm | Kitap Değerlendirmeleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 1 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 1 Sayı: 4 |