This article provides an overview on the European Critical Raw Materials Regulation proposed by the EU Commission. Significant progress has been made in the legislative process, and on 3 October 2023 it was accepted by an overwhelming majority in the European Parliament. As next course of action, the Regulation will be discussed by the European Council. In this article, it is argued that the Regulation is not just a stand-alone legislative piece that aims to address the issue of critical raw materials, rather is designed to protect the integrity of the supply chains and for the protection of consumers, bearing in mind the manufacturing sectors in the Internal Market, instigated by the EU's climate change targets and institutional security approach. It is dwelled on that Turkey, which is the largest export partner of the EU countries and is a party to Customs Agreement with the EU, must quickly adapt to the border carbon regulation mechanism for low-carbon products and simultaneously develop its own holistic approach regarding critical raw materials. For this purpose, the legislation and institutional composition in Turkey are mentioned and a number of suggestions are put forward.
Bu makalede AB Komisyonu tarafından teklif edine Avrupa Kritik Hammaddeler Tüzüğü’ne ilişkin bilgiler verilmektedir. Tüzüğün yasalaşması sürecinde ilerleme kaydedilmiş, 3 Ekim 2023 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda ezici çoğunluk ile kabul edilmiştir. Tüzük, bir sonraki aşamada Avrupa Konseyi tarafından görüşülecektir. Makalede Tüzüğün kritik hammaddeler konusunu tek başına ele alan bir düzenleme olmadığı, AB’nin iklim değişikliği hedefleri ile kurumsal güvenlik yaklaşımının bir parçası olarak İç Pazar’daki imalat sektörlerinden hareketle tedarik zincirinin bütünlüğünün ve bu sayede tüketicilerin korunması üzerine kurgulandığı ifade edilmektedir. En büyük ihracat ortağı AB ülkeleri olan ve AB ile Gümrük Anlaşması imzalamış bulunan Türkiye’nin düşük karbon içerikli ürünlere yönelik sınırda karbon düzenleme mekanizmasına hızla adapte olmasının ve eş zamanlı olarak kritik hammaddelere ilişkin kendi bütüncül yaklaşımını geliştirmesi zorunluluğu üzerinde durulmaktadır. Bu amaçla Türkiye’de mevzuata ve kurumsal yapıya değinilmiş ve bir dizi öneriler sunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Madencilik, Enerji ve Doğal Kaynaklar Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 27 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
ASBÜ Hukuk Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.