Theft and coercion or threat come together to form the crime of extortion. For this reason, the crime of extortion is evaluated within the category of compound crime. It is stated that the extortion regulation in the Turkish Penal Code numbered 5237 has been simplified. However, as a result of this simplification, acts that are as serious as extortion were removed from the scope of extortion and included in the scope of crimes with lesser penalties. In extortion turned from theft, movable property is taken first, coercion or threat is applied after, and such cases are at least as serious as the crime of extortion. Pursuant to the principle of legality in crime, it is not possible to punish extortion that turns from theft within the scope of the extortion provision in the criminal code, since there is no such regulation in the law. In judicial decisions and teachings, it is stated that the perpetrator must have an "motive to benefit" while committing the crime of extortion, as in the crime of theft. Accepting that an element of the crime of extortion is theft and seeking the " motive to benefit " for the formation of the crime of extortion, as well as accepting that the completion time of theft and extortion crime is different leads to a contradiction. It would be more appropriate to include the indirect extortion and the “dolus specialis” element in the form of the motive to benefit, as in the crime of theft, in the extortion arrangement. Regarding the threat element in the crime of extortion, an evaluation should be made on the basis of whether the act of threat is objectively suitable for intimidation, not depending whether the victim is timid.
Hırsızlık ile cebir veya tehdit bir araya gelerek yağma suçunu oluşturmaktadır. Bu nedenle yağma suçu bileşik suç kategorisi içerisinde değerlendirilmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan yağma düzenlemesi yönünden sadeleştirilme yoluna gidildiği ifade edilmektedir. Ancak bu sadeleştirme neticesinde, yağma suçu kadar vahim olan hareketler, yağma suçu kapsamından çıkartılmış ve cezası daha hafif olan suçların kapsamına dahil edilmiştir. Hırsızlıktan dönüşen yağmada taşınır mal önce alınmakta cebir ya da tehdit sonra uygulanmaktadır ve bu gibi haller en az yağma suçu kadar vahimdir. Suçta kanunilik ilkesi gereği, kanunda bu yönde düzenleme olmadığı için hırsızlıktan dönüşen yağmanın, ceza kanununda yer verilen yağma hükmü kapsamında cezalandırılması olanaklı değildir. Yargı kararları ve öğretide çoğunlukla hırsızlık suçunda olduğu gibi yağma suçu işlenirken failde “faydalanma maksadı”nın” bulunmasının gerektiği ifade edilmektedir. Yağma suçunun bir unsurunun hırsızlık olduğunu kabul etmek ve yağma suçunun oluşumu için “faydalanma maksadı”nın bulunmasını aramak, bunun yanında da hırsızlık ile yağma suçunun tamamlanma anının farklı olduğunu kabul etmek çelişkiye yol açmaktadır. Dolaylı yağmaya ve hırsızlık suçunda olduğu gibi faydalanma maksadı şeklindeki özel kast unsuruna yağma düzenlemesinde yer verilmesi daha doğru olacaktır. Yağma suçundaki tehdit unsuruna ilişkin olarak mağdurun ürkek olup olmamasına göre değil, tehdit fiilinin objektif olarak korkutmaya elverişli olup olmadığı esas alınarak değerlendirme yapılmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 26 Haziran 2021 |
Kabul Tarihi | 11 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
ASBÜ Hukuk Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.