Amaç: Beslenme
ve aktif yaşam; sağlığın korunması, obezite ve kronik hastalıkların önlenmesinde
doğumdan itibaren yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Günümüz yaşam biçimi değişikliklerine,
beslenme ve aktif yaşam konularındaki bilgi ve olanakların yeterli olarak
kullanılmamasına bağlı olarak üniversiteli öğrenciler, sağlıksız beslenme alışkanlıkları
ve inaktif yaşam sürdürmektedir. Bu çalışma; beslenme ve fiziksel aktivite
konusunda daha duyarlı oldukları düşüncesi ile Beslenme ve Diyetetik bölümü öğrencilerinin
beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite düzeylerini saptamayı amaçlamıştır.
Gereç ve Yöntem:İstanbul
Aydın Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik bölümü 1. Sınıfında öğrenim gören 51
kız öğrenci çalışmaya alınmıştır. Öğrencilerin beslenme alışkanlıkları ve
fiziksel aktivite düzeyleri, anket yöntemiyle sorgulanmış ve bel çevresi ölçümü,
vücut ağırlığı, boy uzunluğu ölçümleri Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarına
göre değerlendirilmiştir. Veriler SPSS 19.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiş,
verilerin değerlendirilmesinde; ortalama (standart sapma), yüzde, sıklık ve ki-kare
testi kullanılmıştır.
Bulgular: Yaş
ortalamaları 19.12 olan öğrencilerin, Beden Kütle İndeksi (BKİ) ve bel çevresi
ortalamaları sırasıyla; 20.64 kg/m2 ve
71.56 cm’dir. BKİ sınıflamasına göre öğrencilerin; %25.5’ sı zayıf, % 66.7’si
normal ve %7.8’i fazla kiloludur. Bel ölçüsü sınıflandırmasına bakıldığında ise
öğrencilerin %84.3’ünün normal, %15.7’sinin riskli grubuna girdiği görülmüştür.
Öğrencilerin en çok atladığı öğün kahvaltı (%51.0) olup, %84.3’ü fast-food,
%58.8’u sebze-meyveyi her gün tükettiklerini
söylemiştir.
Fiziksel aktivite düzeyleri de sorgulanan öğrencilerin %57.1’iorta şiddette,
%73.5’i de ‘‘yüksek şiddette spor yapıyor musunuz’‘ sorusuna hayır cevabı vermiştir.
BKİ ile fiziksel aktivite düzeyi arasında bir ilişki bulunmamış, bel çevresi
ile BKİ arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur (p<0.05).
Sonuç: Çalışma
sonucunda; öğrencilerin beslenmeleri ile ilgili bazı hatalar yaptığı, fiziksel
aktivite düzeylerinin düşük olduğu, öğrencilerin yarısından fazlasının BKİ’sinin
normal, dörtte birinin zayıf kategorisinde olduğu bulunmuştur. Bel çevresi
ortalamaları ise çoğu öğrencide önerilen normal sınırlar içerisindedir ve bel çevresi
ile BKİ arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Bu bulgular, aynı öğrencilerle
son sınıfta tekrarlanması düşünülen bu çalışmanın ilk verilerini oluşturması açısından
önemlidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Nisan 2018 |
Gönderilme Tarihi | 4 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 1 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)