Giriş: Radyasyona bağlı fibrozis birçok kanser türünde sık görülen radyoterapi sonrası geç komplikasyonlardandır. Fibrozisin patofizyolojisi kesin olmamakla birlikte, kollajen sentezindeki artış ile ilişkili olduğu bilinmektedir.
Gereç ve Yöntem: Ankara Onkoloji
Hastanesinde radyoterapi gören 13 ileri evre baş-boyun kanserli hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların tümüne günlük 2 Gy/fraksiyonda toplam 66-70 Gy radyoterapi uygulanmıştır. Hastaların tedavi öncesi (Grup I), tedavisi sonrası (Grup II) ve ışınlamadan iki ay sonraki dönemde (Grup III) 24 saatlik idrar örneklerinde hidroksiprolin düzeyleri incelen miştir.
Sonuçlar: idrar hidroksiprolin düzeyleri karşılaştırıldığında grup I ve grup II arasında anlamlı fark bulunamamıştır. Grup IlI’de idrar hidroksiprolin düzeyi en yüksek bulunmuştur ve grup I ile karşılaştırıldığında anlamlı bir yükseliş tespit edilmiştir.
Tartışma: Radyasyona bağlı fibrozisin kendiliğinden gerilememesi ve ağrı gibi bir takım sorunlara yol açması özellikle baş-boyun kanserli hastalarda uygulanan radyoterapi dozunu kısıtlamamıza neden olmaktadır. Bu çalışmada kollajen döngüsünün bir göstergesi olan idrar hidroksiprolin düzeyleri özellikle tedaviden 2 ay sonraki grupta yüksek bulunmuştur. Geç bir komplikasyon olan radyasyona bağlı fibrozis idrar hidroksiprolin düzeyleri ile takip edebilir ve fibrozisi önlemek amacıyla kollajen sentezini baskılayan ilaçlar kullanılabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Diğer |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2003 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2003 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2003 |