1903 yılında ilk motorlu uçağın uçuşundan kısa bir süre sonra, uçaklar savaş aracı olarak ilk kez Trablusgarp Savaşı’nda kullanılmıştır. Ardından başlayan
Birinci Dünya Savaşı, uçakların savaş stratejisini belirleyen, yönlendiren bir mahiyet ve özellik almasına yol açmıştır. Savaş teknolojisinde yaşanan bu değişim hem
stratejik hem doktriner değişikliklerin gündeme gelmesine etki etmiştir. Bu durum karşıt güçlerin bu yeni savaş aracını üretme kapasitelerini artırmalarına ve cephe
savaşlarında etkin bir şekilde kullanımına yol açmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’na Almanya’nın yanında katılan Osmanlı Devleti, savaşın başında altı uçakla muharebelere dâhil olmuştur. Savaş stratejisinin belirlenmesinde uçakların öneminin anlaşılması Almanya’dan uçak ve personel talebinde bulunulmasına yol açmıştır. Neticede savaş boyunca Türk havacıların yanında, Almanya’dan sağlanan 450 uçak ve 1.500 Alman havacı personelle cephelerde mücadele edilmiştir.
Savaşın seyri içinde Osmanlı Başkomutanlık Vekâletinin emri doğrultusunda uzak cephelerde 17 uçak bölüğü kurulmak suretiyle faaliyet gösterilmiştir. Bu kapsamda İngilizlerin Basra Körfezi’ne asker çıkarması ile açılan Irak Cephesi’nde, 2’nci ve 13’üncü Uçak Bölükleri kurulmak suretiyle cephe muharebelerine katkı sağlanmıştır.
İngilizler Irak Cephesi’nde savaşın başından itibaren hava gücü konuşlandırmak suretiyle etkin bir şekilde uçaklardan faydalanmıştır. Özellikle Kutü’l-Ammare Muharebeleri sırasında İngilizler tarafından Osmanlı kuvvetlerinin kuşatması altında bulunan birliklerine, havadan erzak ve malzeme atılmak suretiyle dünya tarihinde ilk kez hava ikmal faaliyeti gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmada, Irak Cephesi’nde mücadele eden karşıt güçlerin havacılık faaliyetleri, MSB Arşiv ve Askerî Tarih Daire Başkanlığı Arşivinde tespit edilen belgeler ve
kaynaklar çerçevesinde analiz, tenkit ve tahlil edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 18 Sayı: 32 |