This article aims to present and expose a less known text written
in 1911 by Midhat Cemal Kuntay (1885-1956). This tractate is also going to
translate to modern Turkish from Ottoman letters. İftira-yı Taassub that Midhat Cemal wrote at the age of 28, has
signature of one of the young pens of the old empire. On the other hand, this
study will also take into account the autonomy of the text and but it will not
be neglected that the subjectivity of the author and his text was created by
variable of a certain historicity. Midhat Cemal's place in the history of
Turkish literature will be explained by taking into account his personal
characteristics. It is a distinctive feature of reflecting his national
feelings in his works. It is not surprising that the presence of these national
feelings in the works of a litterateur who witnessed collapse of Ottoman
Empire. The year when he wrote İftira-yı
Taassub, Tripoli the last Ottoman land in Africa, was occupied by Italians
and afterwards the Balkan wars broke out. İftira-yı
Taassub is only one of the examples of the impact of the collapse of the
Empire on the Turkish intellectuals. In addition, in this work the criticism of
an intellectual from East towards West will be taken into consideration. This
tractate is a critique of Orientalism and it was written with the intention of
explaning the relation with religion and bigotry with examples from the history
of Europe.
Bu makale, Mithat Cemal Kuntay’ın az bilinen ve dolayısıyla yeni
harflerle yayınlanmamış ve bir Batı tenkidi olan 1911 tarihli İftira-yı Taasub eserinin, takdim ve
teşhirini yapmayı amaçlamaktadır. Ayrıca Osmanlıca yazılmış olan bu risale
bugünkü Türkçe’ye aktarılacaktır. Midhat Cemal’in henüz 28 yaşında iken yazdığı bu risale, yaşlı imparatorluğun genç
kalemlerinden birinin imzasını taşımaktadır. Diğer yandan bu çalışma, metnin
özerkliğini de dikkate alacak ve fakat yazar ve metnin öznelliklerinin muayyen
bir tarihselliğin sınırları tarafından oluşturulduğunu ihmal etmeyecektir.
Öncelikle Midhat Cemal’in Türk edebiyatı tarihindeki yeri, onun şahsi
özellikleri de hesaba katılarak anlatılacaktır. Onun milli hislerini eserlerine
yansıtması belirgin bir özelliğidir. Zira İmparatorluğun çöküş devrine şahitlik
etmiş bir edibin eserlerinde bu hislerin mevcudiyeti şaşırtıcı değildir. İftira-yı Taassubu yazdığı sene,
İmparatorluğun Afrika’daki son toprağı Trablusgarb İtalyanlarca işgal
edilmişti. Akabinde de Balkan savaşları meydana gelecekti. İftira-yı Taasuub, İmparatorluğun zevalinin Türk münevverleri
üzerindeki tesirlerini gösteren örneklerden yalnızca biridir. Ayrıca bu
makalede, doğulu bir aydının Batı’ya yönelttiği eleştiriler dikkate
alınacaktır. Zira bu risale bir oryantalizm eleştirisidir ve Batıda din ve
taassup ilişkisini örnekleriyle açıklamak niyetiyle yazılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tarih |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ocak 2019 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 7 Sayı: 1 |