Arnavutlar arasında ulusal bilincinin gelişmeye başlamasıyla ana dilin geliştirilmesi çok önemli bir görev haline gelmişti. Arnavutçanın çeşitli alfabelerle yazılması aydınları ortak bir alfabe oluşturmak amacıyla çeşitli faaliyetlerde bulunmalarına sebep olmuştu. 1844’te yayınlanan ilk Arnavutça alfabeye ve 1879’da aydınlar tarafından onaylanan İstanbul Alfabesi’ne rağmen bu meseleye tam bir çözüm getirilememişti. Bu amaçla II. Meşrutiyet döneminde Arnavut aydınlar tarafından kongreler düzenlendi. Bu dönemde alfabe tartışmaları daha fazla alevlenip Arnavutları iki gruba ayırmıştı. Bu fikir ayrılığından faydalanan İttihad ve Terakki Cemiyeti, Arap alfabesinin kullanılmasını propaganda etmek için geniş ölçüde ulema ve muhafazakâr kesimini kullanmaya çalıştı. İttihad ve Terakki Cemiyeti ile Arnavutlar arasındaki artan gerginlik, alfabe meselesinde de kendisini gösterdi. Zira İttihad ve Terakki Cemiyeti, Arap harfleri propagandasını yapmaya çalışmanın yanında Latin harflerinin kullanılmasını yasaklama yoluna gitti. Bu çalışmanın en önemli amaçları, Arnavut ve Türk literatürüne göre, Arnavutlar arasında ulusal bilincin ortaya çıktığı dönemde alfabe meselesinde Arnavut aydınlarının görüşlerini ortaya koymak, Osmanlı hükümetinin gösterdiği tepkiyi ve bunun Arnavutların Osmanlı makamlarıyla ilişkilerini nasıl etkilediğini incelemektir. Ayrıca, bağımsızlık öncesinde alfabe tartışmalarının vardığı noktayı göstermektir.
Arnavut Milliyetçiliği Alfabe Tartışmaları Latin Harfleri İstanbul Alfabesi Maarif Kongresi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Balkan Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2 Sayı: 1 |